Cumhuriyet gazetesinde neler oluyor?
Bir haftadır Cumhuriyet’te neler oluyor, merakla izliyorum. Emin olun.. MİT kontrolündeki, Suriyeli muhtaçlara yardım götüren TIR’lar ile ilgili yazılan çizilenler, çok daha ayrıntılı, çok daha...
Bir haftadır Cumhuriyet’te neler oluyor, merakla izliyorum.
Emin olun..
MİT kontrolündeki, Suriyeli muhtaçlara yardım götüren TIR’lar ile ilgili yazılan çizilenler, çok daha ayrıntılı, çok daha şeffaftı..
Cumhuriyet’te yaşananlar ile ilgili açıklananlar ise, çok daha az.. Bilinenler çok daha sınırlı...
Mesela ben merak ediyorum, Cumhuriyet’te Doğan Satmış, niye satıldı?
Satmış’ın kendisine gerekçeyi sormuşlar, o da şöyle cevap vermiş:
“Geçen yıl Türk Hava Yolları’yla ilgili yazdığım bir köşe yazısı olduğunu söylediler. O yazıda THY’yi övdüğüm gerekçesiyle rahatsızlık duymuşlar. Ancak o köşe yazısı bir övgü yazısı değil. Açıkçası abuk sabuk gerekçelerle işime son verdiler.”
Muhabbete bakın..
THY dünya devi bir şirket.
Siz o şirketi övseniz ne yazar, övmeseniz ne yazar!
Ama ideoloji öyle bir gözlerini perdelemiş ki..
Dünya devi şirket lehine olabilecek bazı bilgiler bile.
Adamlarda kavga konusu olmuş..
O kadar büyük bir kavga konusu ki..
Muhatabı da şunu söylemek zorunda kalıyor: “Tövbe tövbe.. Ben THY’yi övmedim.. Yemin ederim ki övmedim!”
Satmış hemen ardından, daha başka satışların da müjdesini veriyor:“Bunun devamı da gelebilir. Yönetim, ‘Can Dündar kalsın ama ekibini tasfiye edelim’ gibi bir mantık içinde ve bu tasfiyenin ilk halkası da ben oldum..”
Şaşırıyorsunuz değil mi?