Danıştay cinayeti çözülmeden, FETÖ çözülmez!

Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast girişimi, bende Danıştay cinayeti hatırlatması yaptı.. Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast için buluşan binbaşılar, yüzbaşılar, teğmenler.. Acaba ilk defa...

Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast girişimi, bende Danıştay cinayeti hatırlatması yaptı..

Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast için buluşan binbaşılar, yüzbaşılar, teğmenler..

Acaba ilk defa mı, böyle illegal bir eyleme soyundular?

Daha önce de.

Benzer operasyonlara, benzer suikastlere girişmişler miydi?

Mesela?

2006’daki Danıştay cinayetinde de görev alan bir askeri şahıs var mıydı?

İlk defa uydurmuyorum..

O tarihte de bunlar tartışıldı..

Danıştay cinayetini üstlenen Avukat Alparslan Arslan’ın olma sırasında yalnız olmadığı.. Keşif için geldiği bir gün önce, Danıştay binası önünde iki kişi ile konuşurken görüldüğü söylendi..

Ama, Danıştay kapısındaki kameranın bir gün önce arıza yapması sebebi ile.. (Nasıl bir arıza ise bu!)

Hem bu iddiaların gerçek olup olmadığı..

Hem de, cinayet günü sanığın Danıştay’a kimle geldiği, cinayete karışan ikinci, üçüncü şahısların olup olmadığı..

Ortaya çıkarılamadı..

Düşünebiliyor musunuz..

Danıştay binasının bulunduğu mevkide, hemen birazcık ilerdeki köşede orduevi var..

Ne orduevinin kamerasından.

Ne de bir başka kameradan.. Cinayetin çözümünde yararlanılacak hiçbir somut bulguya ulaşılamıyor..

Kamera kayıtlarını bir kenara bırakın..

Eldeki diğer deliller de, yeterli ciddiyette araştırılmıyor..

Ne gibi mesela?

Mesela, cinayete karışan ikinci veya üçüncü kişilerin de olma ihtimali karşısında..

Saldırının bire bir şahitleri olan toplantı halindeki 2. Daire heyetindeki isimler, sanığın katıldığı bir duruşmada, teşhis yapmıyorlar..

Gazete fotoğrafları üzerinden, “Ha ha.. Evet o” denilerek, saldırı Alparslan Arslan’a yıkılıyor..

“Arslan cinayette hiç yoktur” iddiasında değilim..

Ama tetiği çeken, çok daha profesyonel birilerinin olduğuna dair, çok ciddi kuşkularım var..

Bu kuşkuların olaydan hemen sonra dillendirildiğini..

Ama bir türlü çözümlenmediğini hatırlatayım..

İsterseniz, kuşkularımın kaynağı somut verileri size aktarayım..

Bakalım haksız mıyım?

Saldırının tek faili olarak yargılanan Alparslan Arslan, Fetullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen’in, hukuk fakültesinden sınıf arkadaşı..

“Ne olmuş sınıf arkadaşı ise.. Failin bütün sınıf arkadaşlarını derdest mi edeceğiz” diyebilirsiniz.

Ama bugün geldiğimiz noktada..

TSK’daki generallerin yarısının ihraç edilmesi ile sonuçlanan darbe girişimine imza atan örgütün liderinin yeğeni ile..

Danıştay cinayetinin faili sınıf arkadaşı çıkarsa..

“Bunun arkasında daha başka neler var” diye merak etmez misiniz?

Hele hele..

Alparslan Arslan ile, Kemalettin Gülen’in, Danıştay saldırısı öncesinde başörtü yasağı ile ilgili olarak, “vurma-öldürme” eksenli görüşme yaptıklarının, mahkeme tutanaklarına geçtiğini de somut bilgilere eklersek, kanaatiniz ne olur?

O tarihte de çok yazdık..

Danıştay cinayeti, gazetemizin üzerine yıkılmak istenmişti..

“Hedef manşetten, kurşun avukattan” başlıkları ile, sorumlu tutulmaya çalışıldık..

Ancak..

Saldırganın Akit okuru olmadığını..

Cinayetten 5 ay önce Akit’te yayınlanan haberden de, çok sonra bilgi sahibi olduğunu ve özellikle gazeteyi temin etmek istediğini.. Bulamayınca, internetten, bir başka gazetede, Akit’in manşetinin haberleştirildiği kupürün çıktısını alıp, cinayete o kupürle gittiğini..

Ayrıntıları ile deşifre ettik.

Öyle ki..

Akit’teki haberin kupürünü çıktı olarak Alparslan Arslan’a veren avukat da, yine aynı arkadaş grubundan birisi idi..

Bunlar bir kenara..

Alparslan Arslan’ın arabasında, FETÖ’nün hakim olduğu İstanbul Emniyeti’nden alınmış “görev kartı” vardı..

Saldırgan Arslan, o “görev kartı” sayesinde, Danıştay yakınına kadar gelip, arabasını park etmişti..

Hrant Dink cinayetinde, “Şu ona mesaj çekti. O, diğerine yazı yazdı..” türünden pehlivan tefrikaları ile.. Nerede ise 100’e yakın sanık icat edilirken..

Ne hikmetse, Danıştay cinayetinde, FETÖ’nün bir numarası konumundaki Fetullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen’in durumu da.. Kendisine “görev kartı” çıkartan İstanbul Emniyeti’ndeki “şaibeli” kişi de soruşturulmadı..

Dahası var..

Defalarca yazdık..

Fail Alparslan Arslan, cinayet öncesindeki gün, bir cep telefonuna “Yolcuyu görmeli miyim” diye mesaj atıyor..

Sıradan bir insana dahi sorsak..

“Ertesi günü cinayet işleyen kişinin attığı bu mesaj ne anlama gelir” desek.

Verilecek cevap çok kolaydır: “Öldüreceği kişiyi görmek gerekip gerekmediğini soruyor!”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mansur’un israfına çıt çıkaramayan Çömez’de yalan çok 14 Kasım 2024 | 3.510 Okunma Haydi CHP ayaklanın, HDP haykırın: Düşünce özgürlüğü yok! 13 Kasım 2024 | 1.326 Okunma Mansuuuur.. Mansur.. Sen dur.. Sen sus.. 12 Kasım 2024 | 3.503 Okunma Sir Percy Loraine Atatürk için demiş ki.. 11 Kasım 2024 | 3.174 Okunma Siyonistlerin Avrupa şehir sokaklarında kovalandığı günler! 10 Kasım 2024 | 827 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar