Davutoğlu da, din karşıtlığına doğru yol alıyor!
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Karahasanoğlu'nun bugünkü (04.04.2022)''Davutoğlu da, din karşıtlığına doğru yol alıyor!'' başlıklı yazısı.
Bu ülkede “başörtü yasağı” denildi mi..
“Bu yasağı milletin başına bela eden üç gazete sayın” denilse..
Birincisi Cumhuriyet gazetesidir..
O gazeteden de, başörtü yasağını ölümüne savunan, yasağın sürmesi için “Genç subaylar tedirgin” başlığı atacak kadar “gözü dönmüş kaç kişi var” denilse..
5-6 kişiden birisi de, Mustafa Balbay’dır.
İşte o Cumhuriyet gazetesine..
İşte o Mustafa Balbay’a..
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu konuşmuş..
Havadan sudan değil, tabii ki.
Cumhuriyet bildiğimiz cumhuriyet.
Mustafa Balbay da, her zamanki Balbay..
Tek farkları var..
Yine kafalarının arkasında başörtü düşmanlığı var.
Ama..
Şimdilik onu rafa kaldırdılar.
Yine İmam Hatip düşmanlığını kafalarının arkasında sürdürüyorlar.
Ama onu da şimdilik rafa kaldırdılar.
Şimdi önceledikleri, hem başörtü yasağını tekrar hayata geçirmek için.
Hem de İmam Hatip düşmanlıklarını hayata geçirmek için..
Kendilerine tek engel gördükleri, 20 senedir yenildikleri dindar siyasetçiyi devirmek..
Dolayısı ile şunu rahatlıkla söyleyebilirim..
Mustafa Balbay’ın nezdinde, Ahmet Davutoğlu’nun üç kuruş kıymeti yoktur..
Ahmet Davutoğlu AK Parti’de iken.. Cumhuriyet gazetesi de, Mustafa Balbay da.. Yaptıkları haberlerle, yazdıkları makalelerle, bunu defalarca ispat etmişlerdir..
Ne zaman ki..
Ahmet Davutoğlu, AK Parti’den ayrılmıştır..
Cumhuriyet için de, Mustafa Balbay için de..
Ahmet Davutoğlu çok kıymetli bir siyasetçi oluvermiştir..
Ama bu kıymet, Ahmet Davutoğlu’nun şahsından kaynaklı bir kıymet değil, Tayyip Erdoğan’a verebileceği zarar ölçüsünde bir kıymettir..
Bu kısa giriş sonrası şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:
“Ahmet Davutoğlu, Mustafa Balbay’a konuşarak.. Mustafa Balbay da, Ahmet Davutoğlu ile röportaj yaparak.. Ne kadar kimliksiz olduklarını, ne kadar ikircikli bakış açısına sahip olduklarını ispat etmişlerdir.”
Bu genel tanımlamanın, isterseniz ispatı sadedinde, röportajdan da alıntılar yapalım..
Der ki Davutoğlu: