Durun; biraz mola verin, nefeslenelim azıcık!
Seçim öncesi "son iki gün" idi.. Seçimden sonraki tartışmalar idi.. Gündemin yoğunluğunu atlatıp.. Bir hafta içinde gelen tebligatlara şöyle bir göz atalım dedim.. O da ne? 5 günde gelen tebligatların...
Seçim öncesi "son iki gün" idi..
Seçimden sonraki tartışmalar idi..
Gündemin yoğunluğunu atlatıp..
Bir hafta içinde gelen tebligatlara şöyle bir göz atalım dedim..
O da ne?
5 günde gelen tebligatların içinden..
7 tane tazminat..
İki tane de ceza davası çıktı..
Oysa sabahtan akşama kadar..
“Muhalif basın susturulmaya çalışılıyor!” edebiyatı dinlemiyor musunuz?
Televizyon ekranlarından 24 saat kesintisiz, “Yandaş basının bir eli yağda, bir eli balda, keyif çatıyorlar” propagandasını izlemiyor musunuz?..
Peki, bize açılan bu davalar ne?
•
Duydum; “Siz de biraz rahat durun” diyorsunuz..
Kısa kısa özetleyeyim. Siz karar verin; biz mi rahat durmamışız, yoksa davacılar mı, yedikleri haltlar deşifre olunca, mahkemeye koşmuşlar..
Çifte silahlı kovboy Aydın Doğan’dan başlayalım.
Niye “Çifte silahlı” diyorum.
İki dava birden açmış.
7 Ekim 2015 tarihli gazetemizdeki iki ayrı haber için. İki ayrı tazminat davası. Ve iki ayrı tazminat talebi.