“Girdisi çıktısı, oturdusu kalktısı 23 dakika” idi hani!
Dunkof muhatabınız vardır, 3 saat anlatsanız, bir netice alamazsınız..
Peşinen söyleyeyim.
Türkiye’nin ABD nezdindeki görüşmelerine, hiçbir zaman eziklik bakış açısı ile yaklaşmadım..
“Görüştük mü?”, “Telefonla mı, yoksa baş başa mı?”, “Görüşmemiz ne kadar sürdü?”, “Liderler seviyesinde mi, yoksa sadece heyetler arası görüşme mi?” türünden başlıklar açarak, Türkiye’nin konumunu ABD nezdinde küçültecek yorumlara imza atmayı hiçbir zaman düşünmedim..
Biz güçlü olursak..
Gücümüzün farkında olursak..
Dik duran bir liderimiz olursa..
Hakkı haykıran bir altyapı desteği ile hareket edersek..
Görüşsek ne olur, görüşmesek ne olur?
Telefonla konuşsak ne olur, baş başa görüşsek ne olur?
Sadece heyetler arasında görüşmüş olsak ne olur, ayrıca liderler seviyesinde de görüşsek ne olur?
Tersinden de olaya yaklaşabiliriz..
Güçsüz bir lider ile, gerçekleri söylemekten korkan bir diplomat ekibi ile hareket ederseniz..
Gücünüzün farkında olmayan bir ekip ile iş yapmaya kalkarsanız..
En üst seviyeden.....