Gülen, Belam gibi başaşağı gitmekten korkuyormuş!
“Fetullah Gülen kalp krizi geçirdi, hastanede” denildi.. Pensilvanya’daki özel ekibi, rahatsızlığı hemen yalanladı.. Yalanlamasalar.. 18 yıldır söyledikleri “kalp...
“Fetullah Gülen kalp krizi geçirdi, hastanede” denildi..
Pensilvanya’daki özel ekibi, rahatsızlığı hemen yalanladı..
Yalanlamasalar..
18 yıldır söyledikleri “kalp rahatsızlığı” savunmasını kısmen doğrulamış olacaklardı.
Ama onlar, büyük bir hırsla o iddiayı yalanladılar, “Kalp krizi geçirmedi” dediler.
“Kalp krizi geçirme”yi yalanlarken, benim nazarımda “yalancı”lıklarını tescil ettiler..
Çünkü 18 yıldır, “Her an kalp krizi geçirebilir” diyerek ABD’de, gavurun kucağında oturuyorlardı..
Her “Niye dönmüyorsun” sorumuza..
“Bulunduğu yerden ayrılması bile, büyük bir risk” diyorlardı..
Şimdi hangi akla hizmet ediyorlarsa, her insanın geçirmesi muhtemel olan “kalp krizi”ni..
Çok iddialı şekilde, altını çizerek ve muhataplarını suçlayarak, yalanlıyorlar..
•
Yalanlansa da..
“Bu iddianın arkasında bir doğruluk payı olabilir” düşüncesi ile, “kalp krizi geçirme” haberinin ve tekzibinin arka planında neler olabileceğini merak ettim..
Konuyu araştırırken..
Pensilvanya’daki fitne yuvasından yapılan son konuşma ile karşılaştım..
Ne diyor, son olaylarla yalancılığı tescillenen Gülen?
Her zamanki gibi..
Konuşmasının özeti, kendisine bağlı saf tabanını diri tutmaya çalışmaktan ibaret..
Ama bunun yanı sıra..
Kafa karışıklığı da zirve noktada..
Her konuşmasında kendisini “kıtmir”e benzetirdi ama..
Bu son konuşmasında, kendisini “kıtmir”e benzetmeyi, belki de gerçeğin bilinçaltı baskısı ile diğerlerine kıyasla daha fazla yapmış.
Başka konuşmalarında bir defa “Ben kıtmir” diyorsa.
Bu sefer on kereden fazla kendisinin “kıtmir” olduğunu söylüyor..
Tevazudan mı?
Tevazudan gibi gösteriyor..
Ama “Fazla tevazu, kibirdendir” diye bir atasözümüz de var..
Dolayısı ile abartılı “kıtmir” benzetmesi de, “kibir”den kaynaklı gibi görünüyor..
•
Gülen’in dünkü konuşmasında yer alan şu sözlerine bakar mısınız:
“Kendime doğru dürüst bir insan gözü ile hiç bakmadım.”
Kendisini “kıtmir”e benzetiyor.
Kendisini “doğru dürüst bir insan” olarak da görmüyor..
Ama iş Türkiye’deki Müslümanların onlarca yıldır beklediği bir hükümete gelince..
Aslan kesiliyor..
Her şeyi kendisi biliyormuşçasına..
“O; yalancı.. Bu; rüşvetçi.. Şu; yolsuzluktan sorumlu..” diye suçlamalarda bulunuyor.
Düşünsenize..
Kendisini “kıtmir” olarak nitelendiren.
Kendisini “doğru dürüst bir insan” olarak görmeyen bu zat..
Devamında..
Bunlarla da yetinmeyip....
“Belam gibi başaşağı gitmekten korkuyorum” diyen zat..
Korktuğu şeyin aslında başına geldiğinin farkında mı değil, yoksa söylemeye mi cesareti yok, bilemiyorum.