HDP’ci kemalistler: “Andımızı isteriz!”
Bir zamanlar ilkokullarda her gün sabah okunan, “Andımız” vardı.. “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlıyordu.. “Ne mutlu Türküm diyene!” şeklinde bitiyordu.. Bu andın...
Bir zamanlar ilkokullarda her gün sabah okunan, “Andımız” vardı..
“Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlıyordu..
“Ne mutlu Türküm diyene!” şeklinde bitiyordu..
Bu andın yazarı, Türkçü bir kimliğe sahip olmasa..
Ezanın Türkçeleştirilmesindeki ekibin içinde olmasa..
Kafatasından ırk tespiti yapmaya çalışan birisi olmasa..
“Ne mutlu Türküm diyene” ifadesinden hareketle..
“Ne yani, Türk olmayanların mutlu olmaya hakları yok mu” itirazı yapılması halinde..
“Buluttan nem kapmayın” diyebilirdik..
Ama adam kafatasçı ise..
Evrensel dinimizin sembollerinden ezanı Türkçeye çevirmeye kalkışan birisi ise..
Biz de, buluttan nem kapanlara “Haklısınız” demek zorunda kalırız..
Nitekim denildi de..
Bu ant, değişik etnik gruplardan özellikle Kürt vatandaşlarımızın yüksek sesle dillendirdiği itirazlardan sonra..
Kaldırıldı..
Şimdi o ant, yeniden zorunlu hale getirilmek isteniyor..
Daha doğrusu, bir kesim tarafından zorunlu hale getirilmesi isteniyor..
Kim onlar?
Kemalistler..
Kemalistler ama..
Bir farklı özellikleri daha var, bu Kemalistlerin..
2015 milletvekili seçimlerinde..
24 Haziran 2018 milletvekili seçimlerinde HDP’ye oy verilmesini isteyen Kemalistlerden geliyor, bu talep..
İsteklerini şöyle formüle ediyorlar: “Açılım yüzünden kaldırılan Andımız yeniden okunsun!”
Böyle bir talebe ne dersiniz?
“Ahlaksızlık, hainlik” nitelemelerinden başka ne dersiniz?
Çözüm süreci sırasında, HDP’lilerin de taleplerine uygun olarak sıkıntılı ifadeler içeren ant kaldırılıyor..
Buna Kemalistler karşı çıkıyorlar..
Ant okunsa da, okunmasa da, teröristlerle ilgili ortada bir değişiklik olmasa da..
Siyasi iktidarın, teröristlere teslim olduğu iddia ediliyor..
Ama aynı Kemalistler..
2 yıl sonra..
5 yıl sonra..
Ant okunması konusunda en büyük itirazı yapan HDP’ye oy verilmesi konusunda, canla başla çalışıyorlar..
Yazarları, “Bu sefer HDP’ye” diyerek çağrıda bulunuyor..
“Tayyip Erdoğan’ın kazanmaması için, başka çaremiz yok” çıkışı yapıyorlar..
Ama hiçbirisinin aklına..
“Düne kadar, ilkokullarda okutulan andın kaldırılmasına karşı çıkıyorduk. Bu andın okunmasından en büyük rahatsızlığı gündeme getiren, HDP’lilerdi.. Şimdi biz bunlara oy verilmesini nasıl isteyebiliyoruz?” diyen çıkmadı..
Emin Çölaşan’ları..
Bekir Coşkun’ları..
Yılmaz Özdil’leri..
Hatta CHP içinde aktif olarak siyaset yapanlar bile..
Hatta hatta..
Kapalı kapılar ardında yapılan konuşmaları da dikkate alırsak..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na varıncaya kadar..
Nice Kemalistler, HDP’nin barajı geçmesi için didinirlerken..
Şimdi..
HDP’nin varlık sebebi olan “Kürtlere bu ülkede haksızlık ediliyor” söylemine tekrar kısmen de olsa haklı gerekçeler üretmek için, “Ant yeniden okullarda okunsun” diyorlar..
Aslında onunla da yetinmeyeceklerdir..
Ardından..
“Dağa, taşa, kaldırıma, her yere ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sloganı yazılmalı”diye de devam edecekler..
Yani tablo şu:
Bir yandan HDP’ye oy veriyorlar.
HDP’ye baraj geçirttirip, TBMM’de temsil edilmelerini sağlıyorlar..
Milletvekili dokunulmazlığı zırhına bürünüp, gerçeklere aykırı söylemlerle, “Kürtlere zulüm yapılıyor” propagandası yapmalarına zemin hazırlıyorlar..
Sonra dönüp, onların gerçeklere aykırı propagandalarında yakıtları bitecek olursa, kendilerine malzeme olması için, eski uygulamaların tekrar hayata geçmesini istiyorlar..
•