İHL’ye % 56, fen lisesine % 625 ve sahtekarlığın helalleşmesi!
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Karahasanoğlu’nun bugünkü (18.01.2022) ‘’İHL’ye % 56, fen lisesine % 625 ve sahtekarlığın helalleşmesi!‘’başlıklı yazısı.
Herkes, aynı partiyi sevmek zorunda değil..
83 milyonun tamamının, aynı partiye oy vermesi mümkün değil..
Görüş farklılıkları, değerlendirmede ayrılıklar olabilir..
Bir siyasi çizginin, ton farkı ile, bir başka siyasi çizgiyle yarışması, aslında halka hizmette rekabeti artıracağı için, faydalı bile görülebilir..
Ama..
Bugün dindar insanlara..
Dindar çizgideki siyasi partilere sesleneceğim..
Titremeleri ve kendilerine dönmeleri için, gerçeği gözlerinin içine sokmaya çalışacağım..
“Kimlerle iş tuttuklarını kendilerine hatırlatıp, belki bir özeleştiri yapmalarına vesile olurum” ümidi ile, imkan ölçüsünde nezaketi de elden bırakmayacağım..
Hayır..
Aslında, nezaketle hatırlatılacak bir konu değil..
Biraz derinlemesine düşünsek..
İtikadi açıdan insanı çok sakat noktalara götürecek bir ikilemle karşı karşıyayız..
Yine de, bu seferlik, kibarlığı elden bırakmadan hatırlatmamızı yapalım..
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na, taburcu olması hasebi ile geçmiş olsun dileklerimizi ulaştırıp, kendisinden başlayalım..
Milli Görüş çizgisi, bu ülkede “Önce ahlak ve maneviyat” sloganı ile halkın huzuruna çıkmadı mı?
İmam hatiplere önem vererek, gençliğin dini kavramlarla mücehhez yetişmesini öncelemedi mi?
Hakeza..
Ali Babacan ve partisindekiler..
Ahmet Davutoğlu ve arkadaşları..
Hatta, ülkücü geçinen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve siyasetteki arkadaşları..
İmam hatip liselerine yapılan şu düşmanlık hakkında ne düşünüyorlar?
Bakın, kavramı net olarak söylüyorum.
Yumuşatarak değil..
Tam anlamı ile tanımını yaparak söylüyorum..