Karaman’daki sapığın adı niye gizleniyor?
Karaman’daki olayın faili kim? M.B. Nereye bakarsanız bakınız.. Adı bu.. İnternette arayın.. Televizyonda haberleri dinleyin.. Açık oturumları izleyin.. Gazeteleri açıp, okuyun.. Hepsinde Karaman’daki...
Karaman’daki olayın faili kim?
M.B.
Nereye bakarsanız bakınız..
Adı bu..
İnternette arayın..
Televizyonda haberleri dinleyin..
Açık oturumları izleyin..
Gazeteleri açıp, okuyun..
Hepsinde Karaman’daki sapıklığın failinin adı: “M.B.”
İyi de kardeşim, bu adamın adı soyadı yok mu?
Niye “M.B.” diye şifreliyorsunuz ki?
Neden korkuyorsunuz?
Yazsanıza, o şüphelinin adını ve soyadını.
Hani sanık küçük yaşta olur..
“Bir suç işlemiş ama.. Çocuk küçük.. Çocuk hakları var.. Küçük yaştaki sanığı deşifre etmeyelim” dersiniz, anlarım..
Veya..
Bir kişi hakkında..
Gayri ciddi bir suçlama vardır..
Hepten yazmamak yerine..
Bir iddia olarak haberleştirmeyi düşünürsünüz...
Ama suçlama aklınıza da yatmadığı için..
Şüpheliyi hepten rencide etmemek için..
Henüz ortada bir yargı kararı da olmadığı için..
“Sanık hakları” çekincesi ile...
Şüphelinin isim ve soyadını açıkça yazmazsınız..
Bunları anlarım.
Ama sabah akşam..
Olay “bir” ise, “bin” yaparak konuşuyorsanız.. Abartılı isnatlarla, “pire”yi“deve” yaparak, kamuoyunda gündem oluşturmaya çalışıyorsanız..
Sonra sıra, suçladığınız adamın adını ve soyadını yazmaya gelince..
“M.B.” diyorsanız..
Bunda bir ahlaksızlık yok mu?
Bunda bir uyanıklık yok mu?..