Ortaklığın ya sonu, ya sonu: ABD bu kadar net suçlanmamıştı!
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Karahasanoğlu'nun bugünkü (15.11.2022)''Ortaklığın ya sonu, ya sonu: ABD bu kadar net suçlanmamıştı!'' başlıklı yazısı.
Türkiye dönüm noktasında..
Bugüne kadar bilinip de söylenmeyen..
Söylense de yuvarlak cümlelerle açıklanan..
Yetkili isimler tarafından değil de “ne olur-ne olmaz” düşüncesi ile alt konumdaki isimler tarafından ifade edilen..
İfade edilirken de, biraz ses tonunun kısıldığı bir “gerçek”..
Şimdi yüksek sesle..
Köşeli kelimelerle..
Ve bakan düzeyinde..
Hem de İçişleri Bakanı düzeyinde ifade edildi..
Cumhurbaşkanı ise, FETÖ’nün ABD tarafından Türkiye’ye verilmediğini hatırlatması, saldırı öncesindeki net mesajdı..
Saldırının hemen ardından da, Endonezya’ya G20 zirvesi için gidişini iptal etmemesi, muhataplara gönderilmiş başlı başına bir cevaptı ama..
Yakındır, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamasından daha öte bir rest de, Cumhurbaşkanı’ndan gelecektir..
İstanbul-Taksim’de 6 sivilin öldüğü bombalı saldırı sonrasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamasında neler vardı?
“Biz, bize verilen mesajı biliyoruz, bize verilen mesajı aldık. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum: Amerikan Büyükelçiliğinin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Amerika tarafından yapılan taziye mesajı bize katilin olay yerine ilk gelenlerden birisi olduğunu gösteriyor.”
Yazıyı burada bitirmemiz lazım..
Filmin bittiğini ilan etmemiz gerekir..
“Amerikan Büyükelçiliği’nin taziyesini reddediyoruz” açıklamasından daha net, daha keskin, daha sert bir açıklama olabilir mi?
Ama bu net, bu kesin, bu sert ifadelerden sonra da, Soylu cesur çıkışını sonlandırmıyorsa..
Devam ediyorsa...
Sırtında yumurta küfesi olan bir İçişleri Bakanı olmanın çok ötesinde..
“Sadece bizim sırtımızda değil, yumurta küfeleri.. Başkaları da, sırtındaki yumurta küfesi olduğunu düşünsün, yaptıklarını, söylediklerini öyle planlasınlar. Verilecek mesajlara hazır olsunlar” dercesine..
“Kobani’yi, terör bölgelerini besleyen ve oradan Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa, kendi senatolarından para gönderen bir devletle müttefikliğimiz elbette tartışılmalıdır” açıklamasında bulunuyor..
Boşverin siz o, “Stratejik ortaklık” muhabbetlerini.
Boşverin siz, “Önemli müttefik” söylemlerini..
“Derin ilişkilerle birbirine bağlı müttefiklik” söylemlerini..
Bakan Soylu net olarak söylüyor:
“Kobani’yi, terör bölgelerini besleyen” diyor..
“Oradan Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan” diyor..
“Senatolarından para gönderen” diyor..
“Müttefikliğimiz elbette tartışılmalıdır” diyor..
Dünya tiyatrosundaki oyun artık bitmiştir.