Ümit Özdağ, “akılsız dost” mu, yoksa “akıllı düşman” mı?

Ümit Özdağ, Türkiye’nin dostu mu, düşmanı mı?

Böyle akılsız dost olacağına, akıllı düşmanın olsun, daha iyi diye, atalarımız boşuna söylememişler..

PKK’ya, şehirleri değil.. Güneydoğuyu değil..

Şimdi artık, Kandil’i bile dar etmeye başlamışız..

Bunda, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın..

Tabii ki İHA’ların, SİHA’ların..

Tabii ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın liderliğinin büyük katkısı var..

Artık Kürt vatandaşlarımız, PKK’ya da, onun uzantısı HDP’ye de isyan eder olmuşlar..

Terör örgütüne karşı itiraz etmek bile düne kadar mümkün değil idi. Maalesef acılı anneler babalar bile, çocukları kaçırılmış aileler bile HDP’ye de PKK’ya itiraz etme cesaretini kendilerinde bulamıyorlardı..

Şimdi Diyarbakır HDP il binası önünde yıllardır devam eden direniş, Ankara’da HDP’nin Genel Merkezi’ne çelenk koymaya evrilmiş..

O çelengi parçalamak için HDP milletvekillerinin bazıları yarışırken, olduk olmadık her konuda gösteri yapmaya kalkışan ve “Anayasal hakkımız” diyerek tepinen Ö. Faruk Gergerlioğlu (Mazlum Der eski Genel Başkanı HDP milletvekili) ile Hüda Kaya (28 Şubat sürecinde başörtü yasağına karşı çıktığı için idam talebi ile yargılanan, şimdi ise eli kanlı teröristleri aklayan bir HDP milletvekili) için ve Nimetullah Erdoğmuş’tan (Diyarbakır eski müftüsü, şimdi binlerce askerimizin katillerine terörist bile diyemeyen HDP milletvekili) “Diyarbakır annelerinin gösteri haklarını destekliyoruz” açıklamaları da yapılmadığı, yapılamadığı bir ortamda..

Çocukları PKK tarafından kaçırılan annelere destek vermesi için HDP il binası önünde görmeyi arzuladığımız sözde milliyetçi Ümit Özdağ, bir baktık ki, bambaşka bir sorunu önceleyip, İçişleri Bakanı’nın kapısının önünde bitivermiş..