Üniversiteler, bu solakların babasının çiftliği mi?
Üniversite öncesi olsun. Üniversite olsun.. Dersleri işlerken, günlük hayatla bağ kuran öğretmenleri/öğretim üyelerini severim. Dersin başından sonuna, teorik anlatımlarla yetinen. Günlük hayattan...
Üniversite öncesi olsun. Üniversite olsun..
Dersleri işlerken, günlük hayatla bağ kuran öğretmenleri/öğretim üyelerini severim.
Dersin başından sonuna, teorik anlatımlarla yetinen.
Günlük hayattan tek kelime etmeden, dersi bitiren öğretim üyeleri yerine..
Eğitim-öğretim hayatı tamamlandığında, günlük hayatta karşılaşılacak somut olaylarla ilgili kafa yoran, kafa yorduran öğretim üyelerine saygı duyarım..
Okul ile iş hayatını birleştirmenin pratiğinin yapılmasının gerekliliğine inanırım..
Ama tüm bunlar yapılırken..
Objektif olunmalı..
Bir siyasi görüşün militanı gibi hareket edilmemeli.
Kendi ideolojisi, öğrenciye dikte edilmeye çalışılmamalı.
Hele hele..
“Sınav sorusunda benim görüşümü destekler yorumlarda bulunmazsan, topu dikersin” dayatmasında hiç bulunulmamalı..
Sözü nereye getireceğim..
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde, final imtihanlarında sorulan bir soru..
Soruyu aynen iktibas ediyorum: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun, özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır’ şeklinde yaptığı açıklama, feminist kadınların tepki göstermesine neden oldu. Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasını, derste işlenen ve sorumlu olduğunuz kaynaklar çerçevesinde, ilgili bütün kavram ve kuramsal yaklaşımlarla tartışınız.”
Affedersiniz ama..
“Günlük hayatla teorik anlatımı buluşturun” dediysek..
İletişim Fakültesi’ndeki “Toplumsal Cinsiyet ve Medya” dersi ile,“Cumhurbaşkanı’nın yaptığı” açıklama arasında nasıl bir bağ kurdunuz, açıklar mısınız?
Şuna benzeyen bir soru sorulsaydı, anlardım: “Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının medyada yer alış şeklini, derste işlenen ve sorumlu olduğunuz kaynaklar çerçevesinde, ilgili bütün kavram ve kuramsal yaklaşımlarla tartışınız.”
Soru böyle olsaydı, dersin hocası Bedriye Poyraz’ın, “Haber ve Haber Programlarında İdeoloji ve Gerçeklik” kitabının başlığındaki mesaja da uygun olurdu..
Ama Bedriye Hanım’ın sorusunu birlikte okuduk..
Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının, medyadaki değişik şekilde haberleştirilmesini sormuyor..