Haniye, Busbecq ve Tarihin Yasaları
Cuma sabah saatlerinde İsrail terör örgütü tarafından şehit edilen İsmail Haniye için Katar’daki cenaze töreni hazırlıklarını izliyordum. Bu büyük telaşın, koşuşturmanın arkasında;...
Cuma sabah saatlerinde İsrail terör örgütü tarafından şehit edilen İsmail Haniye için Katar’daki cenaze töreni hazırlıklarını izliyordum. Bu büyük telaşın, koşuşturmanın arkasında; işlerin nereye varacağının bilinmemesine dair karamsar bir düşünce, bütün hareketlere, çehrelere sinmiş bir hüzün vardı.
Bu hareketliliği izlerken, yaşananlar sebebiyle müslümanlar olarak hepimizin ne kadar yaralı olduğumuzu düşündüm. Gazze’de olanlar yüzünden yaralıydık. Yaralı, düşünceli ve kızgın… Sanki biri gelip bütün lambalarımızı söndürmüştü. Bir adım ötesinin görünmediği alaca bir karanlık içinde gibiydik… Bu karanlık içinde yürüyor ve nereden geldiğini bilmediğimiz sarsıcı darbelerle oradan oraya savruluyorduk.
Görüntüleri izlerken aklıma Busbecq’in o çarpıcı, hatta bugün için şaşırtıcı kabul edilebilecek mektupları geldi. Avusturya Kralı Ferdinand tarafından Osmanlı’ya elçi olarak gönderilen Busbecq, Osmanlı coğrafyasında şahit olduklarını ayrıntılı mektuplar halinde yazıp göndermişti memleketine. Türklerden ölesiye nefret eden bu meraklı adam, 1555’den 1562 yılına kadar gönderdiği dört ayrı mektupta “yenilmez düşman” Osmanlı’yı dikkatli bir şekilde...