Soyunuyorum Öyleyse Varım!
Pantolonda 60’lar tarzını hatırlatan yüksek belli, geniş kesimi seviyorum. Bu yüzden bu tarz pantolonlar diktirip giyiniyorum. Çünkü artık böylesini bulmak neredeyse imkansız. Takım elbise pantolonları da dahil...
Pantolonda 60’lar tarzını hatırlatan yüksek belli, geniş kesimi seviyorum. Bu yüzden bu tarz pantolonlar diktirip giyiniyorum. Çünkü artık böylesini bulmak neredeyse imkansız. Takım elbise pantolonları da dahil bütün markalar “skinny” dedikleri dar kesim pantolonlar dikiyorlar. Yırtmadan namaz kılabilmeniz mümkün değil. Yemeği fazla kaçırmanız bile sorun! Uzaktan Napolyon’un taytına benziyorlar. Bir erkek böyle bir pantolon giydiğinde bütün vakarını kaybediyor ve kaçınılmaz olarak ciddiyetsiz ve gülünç görünüyor.
Cekette de yine geniş, şöyle kalçaları kapatacak kadar da uzun etek tercihim. Allah’tan eski ceketlerim var. Yeni ceketler bel kemiği hizasının biraz altında. Giyinip ön düğmeyi iliklediğinizde Charlie Chaplin’e dönüyorsunuz. Bu yüzden ceket almıyorum. Bunun biraz daha eteği uzun olanı yok mu dediğim de söz birliği etmişçesine “artık onlardan dikmiyorlar” cevabını alıyorum.
Zorunlu olmadıkça caddeler ve AVM’ler de dahil kalabalık yerlere de çıkmıyorum. Geçenlerde çıktım… Keşke çıkmasaydım…Bizim pantolonlarımızı daraltan gizli el kadınların kıyafetlerini ebat olarak neredeyse üçte bire indirmiş. Ortada kıyafet namına küçücük bir şey kalmış. Bu kadar...