Şu “İtaat” Meselesi…

Dünyevi anlamıyla kullanıldığında belki de tarihin en tartışmalı, en korkunç kelimelerinin başında gelir, itaat.Tarihte çok az kelime bu derece kanlı bir geçmişe sahiptir.  Nerede politikacılar...

Dünyevi anlamıyla kullanıldığında belki de tarihin en tartışmalı, en korkunç kelimelerinin başında gelir, itaat.

Tarihte çok az kelime bu derece kanlı bir geçmişe sahiptir.  

Nerede politikacılar tarafından “itaatin” kutsal bir gereklilik olduğu yüksek sesle dillendirilmişse, orada bu sesi çarmıhlar, giyotinler, kuyular ve darağaçları izlemiştir.

Protestan lider Calvin’in Cenevre’deki dikta yönetiminde de, aynı döneme rastlayan Anadolu’daki Celali İsyanlarında da meselenin özü, itaat veya itaatsizliktir...

Mutlakiyetçi devletlerin, tüm tiranlıkların, zorbalıklarını motive eden çelikten bir parolaları vardır: İtaat…

Geçmişin sayısız hükümdarları, Tanrısal bir görevle vazifelendirilmiş kimseler olarak tanımlamışlardır kendilerini. Mesela, Roma İmparatoru Justinianus, kanlı imzasını “Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi” olarak atmıştır. Japon imparatorları toplumu, bayraklarında simgelenen o kutsal güneşin “oğlu” olarak yönetmişlerdir. Emevi ve Abbasi dönemlerinden beri Müslümanların devlet yönetiminde şu tabire çok sık rastlanır: Zillullahı Fil Ardh/ Allah’ın yeryüzündeki gölgesi.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yakın tarih tartışmaları 20 Kasım 2024 | 119 Okunma Hitler’in çizmelerini parlatan adam 16 Kasım 2024 | 116 Okunma Bu İş Böyle Gitmez! 14 Kasım 2024 | 90 Okunma Kültürde fırsat eşitliği 09 Kasım 2024 | 35 Okunma “Ezici adaletsizlik” 02 Kasım 2024 | 44 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar