Toplumun McDonald’slaştırılması
Geçenlerde adıma gelen bir evrakı almak için muhtarlığın yolunu tuttum. Yol boyunca da babamla telefonda konuştuk. Muhtarlığın kapısının önünde telefonumu kapatmak için beklerken, muhtar kapının...
Geçenlerde adıma gelen bir evrakı almak için muhtarlığın yolunu tuttum. Yol boyunca da babamla telefonda konuştuk. Muhtarlığın kapısının önünde telefonumu kapatmak için beklerken, muhtar kapının önüne çıktı ve beni gördü. Ardından kapıyı çekip arabaya bindi. “Evrak almaya geldim muhtar bey, saat daha dört buçuk, nereye gidiyorsunuz” dedim.
“Toplantım var” dedi muhtar, çok da umursamadan. “Bir dakikanızı almaz evrakı vermeniz” dedim. “Veremem, sen de telefonla konuşmayıp gelseydin” dedi ve gaza basıp gitti.
****
Daha sonra muhtara cep numarasından ulaşıp kendisine teessüflerimi ilettim. Evrakı almak için işten erken çıktığımı, aslında evrakı vermenin bir dakika bile sürmeyeceğini söyledim.
Ayrıca “telefonla konuşmasaydınız” diyerek kabahati bana yıkmasının terbiyesizlik olduğunu söyledim ona.
Özür diledi. Fakat özrü, “kısa kes, kapat bu konuyu” der gibi bir özürdü. İnsanlardan böyle özür dilenmeyeceğini anlatmaya çalıştım ama boşuna uğraştığımı anladım!