Bıçkın delikanlılara, Bitkin delikanlılar!..
Hiç baskı kurmadan ve hiç tempo yükseltmeden; hantal/hımbıl/miskin “Set oyunu” ile; değil İzlanda milli takımını, başkentleri Rejkjavik’in mahalle çocuklarını bile yenemezsin... Bu kadar...
Hiç baskı kurmadan ve hiç tempo yükseltmeden; hantal/hımbıl/miskin “Set oyunu” ile; değil İzlanda milli takımını, başkentleri Rejkjavik’in mahalle çocuklarını bile yenemezsin... Bu kadar çağdışı, bu kadar yaratıcılıktan yoksun, bu kadar üretimsiz bir futbol; yüzyıl önce bile yoktu.
Adamlar korner atışı kullanıyor... Gelen topa, 3 İzlandalı arka arkaya kafa vuruyor; ama bizimkilerin müdahale edecek gücü/tekniği/uyanıklığı yok. Biz, kendi aramızda ve kendi yarı sahamızda sürekli “Al gülüm-Ver gülüm” pasları yapmayı marifet sanıyoruz. Bu gaflet zaten adamların işine geldi, lüzumsuz oyalanmaya fırsat verdiler... Ama onlar bir şekilde topu ayaklarına geçirdiklerinde; “Kontratak nasıl olunur”un ibret verici (Hatta dehşet verici) derslerini sundular. Üstelik hiç telaşa kapılmadan, soğukkanlı/sakin oynayarak...