Güçse güç, üçte üç!...
Stadın neredeyse tıka-basa denilecek kadar dolu olması; ligdeki ilk iki haftanın galibiyetle kapatılmış olmasından değildi. G.Saray’ın sergilediği yüksek tempo, mücadele isteği ve keyif veren futbolu; kaç...
Stadın neredeyse tıka-basa denilecek kadar dolu olması; ligdeki ilk iki haftanın galibiyetle kapatılmış olmasından değildi. G.Saray’ın sergilediği yüksek tempo, mücadele isteği ve keyif veren futbolu; kaç zamandır kırgın/küskün/keyifsiz olan taraftarı, yeniden hayata döndürmüştü.
Ligdeki üçüncü maç, yine tempolu maç beklentisiyle başlamıştı ama; Sivas iyi çalışan tekere çomak sokuyordu. Tempoya tempo, baskıya baskı, atağa atakla karşılık vererek, kolay teslim olmayacağını gösteriyordu. Ortada denk bir mücadele vardı. O kadar ki; her iki takım da, ilk önemli atağını aynı dakika içinde (10) gerçekleştiriyordu. Önce Sivas, sonra G.Saray...
Ancak zaman geçtikçe, saflar ayrılmaya başladı. Sarı-kırmızılılar, atak/baskı/pozisyon fırsatlarını çoğaltınca; Tolga bu farkı resmen belgeleyen golü at