Amerikan rüyasından Amerikan kâbusuna

Trump’ın Beyaz Saray yarışını kazanması üzerine, oyunun demokratik sonuç vermediği gerekçesiyle Türk seçmeniyle inceden dalgasını geçen Amerikalıları, Fuzuli’nin dizeleriyle...

Trump’ın Beyaz Saray yarışını kazanması üzerine, oyunun demokratik sonuç vermediği gerekçesiyle Türk seçmeniyle inceden dalgasını geçen Amerikalıları, Fuzuli’nin dizeleriyle andım: 
“Bize tan eyleyen Coni, Trump’ı görgeç utanmaz mı?” 
Washington’da yaşayan dostlarımla telefonda konuşurken “artık onlara ne olmuşyani sizde de Trump var diyebilirsiniz” diyordum. 
İçinde bulunduğumuz durumdan dolayı Trump ile teselli bulmak... Gerçek züğürt tesellisi bu olsa gerek. 
Bir kere o yolu tuttuktan sonra, tek teselli Trump değil. Diktatörden türetilerek Victatör diye adlandırılan, Victor Urban’ın Macaristanı var mesela... 
Eğer o da kesmezse, sıradaki Fransa’nın Marine Le Pen’ini öne sürebilirsiniz. 
Ama, Trump’ın başkan seçilmesini teselli olarak görmenin veya konuyu gırgıra almanın ötesine geçerek bakarsanız, bu olgunun ABD’de seçmenin kurulu Amerikan düzenine tepkisinin ürünü olduğunu söyleyebilirsiniz. 
Nasıl Türkiye’de 21. yüzyılın başında sağ ayağı aksayan topal demokrasinin orta sağının iflası, iktidara dinci totaliter sağı getirmişse, 2016 yılında da Amerikan sağının iflası, Trump fenomenini iktidar yapmıştır. 
Dikkatli gözlemciler, sistemin iflasını daha 2008’de fark edip boyutlarının ilk bakışta sanıldığından daha büyük olduğunu belirtmişler, gelecekte iflasın başka etkilerinin de yaşanacağını haber vermişlerdi.

***

Trump’ın başkanlığı onların öngörülerini tescil etmiştir. 
2016 Amerikan başkanlık seçimleri, Türkiye’deki iflasın münferit olmadığını gösterirken gelecek Fransız seçimleri de, iflas olgusunun evrenselliğini kanıtlayacak gibi görünmektedir. 
Sistemin iflasının belirtisi, seçileni, seçmenlerin bir bölümünün bir türlü içine sindirememesi değil, ama toplumun karşılıklı olarak birbirlerini ötekileştirerek, barış içinde bir arada yaşama, gerektiğinde dayanışma gösterme yetisini kaybetmeye başlamasıdır. 
Gözlemcilerin belirttiklerine göre, seksist, ırkçı, gücü gücüne yetenci Trump’un Beyaz Saray’a yerleşmesiyle sonuçlanan sürecin, en belirleyici niteliği toplumsal bölünmüşlüğün gittikçe tırmanmasıdır. Bu tırmanışın nerede duracağını şimdiden söylemek mümkün değilse bile, sistemin kendi kurumsal dengeleriyle kontrol mekanizmalarının gücünün çözülmeyi engelleyeceği umudunun henüz tümden sönmediğini ileri sürmek yanlış olmasa gerek. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar