‘Anayasa hükmünde kararname’
“Anayasa hükmünde kararname” hukukta pek sık rastlanan bir kavram değil. Bu konuda etraflı bilgi edinmek isteyen okurlarıma Yard. Doç. Tolga Şirin’in Güncel Hukuk dergisinde yayımlanan “Anayasa...
“Anayasa hükmünde kararname” hukukta pek sık rastlanan bir kavram değil. Bu konuda etraflı bilgi edinmek isteyen okurlarıma Yard. Doç. Tolga Şirin’in Güncel Hukuk dergisinde yayımlanan “Anayasa Hükmünde Kararname”başlıklı makalesini salık veririm.
Kavram ilk kez Hitler Almanya’sında 1933 yılında ortaya çıkıyor. 1933 Şubat’ında, Reichstag yangınının sorumluluğunu komünistlerin üstüne atan Naziler, komünistlerle mücadele etmek bahanesiyle, kişi özgürlüğü, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, iletişimin gizliliği gibi temel hak ve özgürlükleri askıya alan, federe devletlerin yetkilerini merkezde toplayan, birtakım suçlara ölüm cezaları getiren olağanüstü hal kararnameleri çıkarma yetkisini, o zamanki devlet başkanı Paul von Hindenburg’a veren “yetkilendirme kanunu”nu (Ermaachtigungsgezest) parlamentoya kabul ettiriyorlar.
Naziler, bu arada toplumsal muhalefetin önde gelen isimlerinin gözaltına alınması, milletvekillerinin tutuklanması, boşalan milletvekilliklerinin kendi adamları tarafından doldurulması sürecini başlatmışlardır.
***
Ardından Naziler yapılan seçimlerde iktidara gelmiş ve devlet başkanı olmuş olan Adolf Hitler’e parlamentonun katılımı olmadan, anayasada tanınmış özgürlükleri kısıtlama yetkisi veren kanunlar çıkarma yetkisi tanımışlardır.
Bunlar kanun hükmünde kararname (KHK) olmanın da ötesinde anayasada öngörülen kimi özgürlükleri kısmen veya tamamen ortadan kaldırdıklarına göre, artık anayasal hüküm ifade eden anayasa hükmünde kararname (AHK) durumundadırlar.
Peki, Türkiye’de durum nedir?