‘Anayasal kabahat!’

Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen bu hafta '‘Anayasal kabahat!’ başlıklı yazısını kaleme aldı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, milli eğitimin tarikat ve cemaatlere peşkeş çekilmesini savundu. Bakana göre tarikat ve cemaatler sivil toplum kuruluşlarıdır ve bunlarla şimdiye dek bir sürü protokol imzalanmıştır. Bakan bey bundan böyle de tarikat ve cemaatler ile çalışacaklarını belirtmiştir. Sayın bakana göre bu işbirliği gençlerin “dağa çıkmasına” engel olmaktadır.

Bu savların geçerli olmadığı, tarikat ve cemaatlerin sivil toplum niteliklerinden uzak olduğu herkesçe bilinmektedir. Yine de sayın bakanın mantığını sezmemek mümkün değil. Eğer bir ülkede Anayasa Mahkemesi, iktidar partisinin “laiklik karşıtı eylemlerin” odağı haline gelmiş olması karşısında yaptırım olarak yalnızca partiye yapılan Hazine yardımının kısılmasına hükmediyorsa olayımızda tarikatlar ve cemaatler ile işbirliğinin şaşkınlıkla karşılanması yadırganabilir. Öyle ya eğitimin laik niteliğinin ayaklar altına alınması anayasaya aykırıdır. Anayasaya açık aykırılığın giderilmesi için Hazine yardımının kesilmesiyle yetinilince tarikat ve cemaatlerle işbirliği de normal sayılabilmektedir!

***

Oysa savcı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin 71 üyesinin siyaset yasağı almasını da talep ettiği iddianamede ileri sürülen laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma fiili mahkeme tarafından sabit görülmüştür. Mahkeme üyelerinin 6’sı bu durum üzerine partinin kapatılması, 5’i de Hazine yardımının kısılmasıyla yetinilmesi yönünde oy kullanmışlardır. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak anayasal bir suçtur. Böylesine ağır bir ihlalin giderilebilmesi için yalnızca Hazine yardımının kısılmasıyla yetinmek eyleme kıyasla çok hafif bir yaptırımdır. Ama davanın görülmesinden önce yapılan bir yasa değişikliğiyle kapatma kararının verilmesi için nitelikli çoğunluk gerekli görülmektedir. Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamına yakın çoğunluğunun laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma eylemini gerçekleştirdiklerini sabitlemesine rağmen kapatma kararını vermemesi bu nitelikli çoğunluğun gerekli olmasındandır. 


Bir partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmesi ağır bir anayasal suçtur. Hazine yardımının kısılması gibi bir önlemle geçiştirilerek bir şey değildir. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar