Atatürk’ü konuşmak

Sonsuzluğa doğru akıp giden her 10 Kasım’da bir yaş daha alıyorum. Bilmem bu daha nereye kadar sürecek? 10 Kasım benim doğum günüm. Bende kasımpatılarını, siyah fon üzerinde spot ışıklarının yansımalarını...

Sonsuzluğa doğru akıp giden her 10 Kasım’da bir yaş daha alıyorum. Bilmem bu daha nereye kadar sürecek? 10 Kasım benim doğum günüm. Bende kasımpatılarını, siyah fon üzerinde spot ışıklarının yansımalarını çağırıştıran 10 Kasım’larda hep Atatürk konuşulur. Son zamanda kimilerince Atatürk’ün konuşulmamış olması da konuşma konusu oldu.

İşbaşındaki iktidarın ulusal günlerde, aydınlanmacı laik Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ü anmaktan kaçınması sert eleştirilere yol açıyor. Durumdaki garabeti görmekle birlikte eleştirilere katılmıyorum. Çünkü demokrasilerde, herkesin laikliği, aydınlanmayı, özgürlükçü düzeni sevmek ve savunmak gibi bir zorunluluğu yoktur.

Bu adamlar da özgürlüğe, aydınlanmaya karşı demokrasinin onsuz olmazı laikiliğin düşmanı, ağızlarını açsalar da açmasalar da bunun böyle olduğunu herkes biliyor.

Onlardan, düşmanı oldukları aydınlanmayı, laikliği özgür düşünceyi ve Atatürk’ü öven sözler söylemelerini beklemek abestir.

***

Bu, onların Atatürkçü olmalarını istemek anlamına gelir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar