Bu da halkın sesi

Pazartesi sabahları ve cumartesi öğlenleri, Ortaköy - Aksaray veya Bebek - Eminönü tramvayının 3 kuruşluk arka vagonuyla Dolmabahçe’den geçerken duyduğum tık tık taraklama sesleri, aradan geçen 67 yıla...

Pazartesi sabahları ve cumartesi öğlenleri, Ortaköy - Aksaray veya Bebek - Eminönü tramvayının 3 kuruşluk arka vagonuyla Dolmabahçe’den geçerken duyduğum tık tık taraklama sesleri, aradan geçen 67 yıla rağmen hâlâ kulağımdadır. Vodafon Arena’nın yerinde olan ve 1947’de hizmete açılan, yapılışının tanığı olduğum İnönü Stadı’nda bütün bir çocukluk ve ilk gençlik dönemlerimi yaşadım. Türk ve dünya futbolunun, Gündüz, Hakkı Yeten, Şükrü, Lefter, Metin Can, Turgay, Puşkaş, Di -Stefano, Cruyyf, Copa gibi efsanevi yıldızlarını orada tanıdım. O statta ilk seyrettiğim maç, 1948’deki Türkiye- Avusturya milli maçıydı.  Bir ara Mithat Paşa diye anılan İnönü Stadı’ndan önce İstanbul ligi maçlarının oynandığı viran Çırağan Sarayı bahçesindeki, toprak zemini betondan farksız, arada topun denize kaçtığı Şeref Stadı’nı anlatmaya kalksam, “Yok artık bu kadar da abartı olmaz” diyerek inanmazsınız.  İnönü Stadı, dönemine göre şıktı. Tribünleri iyiydi de, top sahası bozuktu. Ve bu haliyle ülkenin bir türlü çağdaş ölçütleri tam yakalayamamışlığının göstergesi olarak sırıtırdı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar