Çanlar kimin için çalıyor?

Yaşlı kadın, 14 Temmuz 1789 Bastille baskınından, komünün barikatlarından geçmiş de gelmiş gibiydi. 1968 Mayısı’nın çatışmalı günlerinin birinde Bd. Saint Germain ile Rue Saint Jacques...

Yaşlı kadın, 14 Temmuz 1789 Bastille baskınından, komünün barikatlarından geçmiş de gelmiş gibiydi. 1968 Mayısı’nın çatışmalı günlerinin birinde Bd. Saint Germain ile Rue Saint Jacques köşesinde barikatların birkaç yüz metre ötesinde yaşlı gözlerle haykırıyordu:
-Bunları da gördüm ya, artık ölsem bile gam yemem!
Oysa kadının devrimi düşlediği o karşılaşmamızdan birkaç hafta sonra, pompalara benzin gelmesi üzerine hâlâ varlığını koruyan orta sınıfın, arabalarının depolarını doldurarak, tatil yolunu tutmasıyla 1968’in, kendilerine artık yeni toplumda yer olmadığını görenlerin tutuşturduğu ateşi sönüverdi.
Paris’in öğrenci mahallesi Quartier Latin’de, geleceğin toplumunda kendilerine yer olmadığını gören sosyoloji öğrencilerinin önderliğinde patlak veren olaylar, alışılagelmiş öğrenci gösterilerinin boyutunu aşmış, bütün Fransa’yı giderek, tüm dünyayı sarmıştı.
Düzende kendilerine artık yer olmadığını görmenin isyanı ile başkaldıran öğrencilerin siyasal taleplerinin siyasi partiler yelpazesinde bir karşılığı yoktu. Solcu öğrencilerin talepleri işçiler arasında yankı bulmuyordu.
Sonunda orta sınıf, Fransa’da da, dünyada da, 68’lileri içinde eritti gitti.

*** Aradan yarım yüzyıl geçti.
Bugün yine Paris’te, yine yeni düzende kendilerine yer olmadığını görenlerin etrafa bulaşmaya başlayan isyanına tanık oluyoruz.
Dışlanmışlığın hıncı ile arabaları yakan göstericilerin bütün dünyaya yayılan taleplerine yanıt verecek bir siyasi kuruluş yine yok ortada.
Yine herkes göstericilere hak veriyor, ama kimse derde derman olacak bir öneri sunamıyor.
Artık, eski orta sınıf da yav...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar