Çocukluğumun sevdiğim yazarı
Başbakan Davutoğlu, yeniden seçim hükümetinde, bakanlık teklifine balıklama dalan Tuğrul Türkeş’e teşekkür ederken şunları söylemiş: - Büyük baskı altına alındı...
Başbakan Davutoğlu, yeniden seçim hükümetinde, bakanlık teklifine balıklama dalan Tuğrul Türkeş’e teşekkür ederken şunları söylemiş:
- Büyük baskı altına alındı, dirayetle direndi.
Pes doğrusu... Levent Üzümcü’lerin Türkiye’sinde Tuğrul Türkeş baskılara dirayetle direnmiş, öyle mi?
Türkiye’de baskı arşı alaya çıkarken, iktidarın bakanlık teklifini kabul etmek direnmek oluyor ha! Ne zamandan beri ihanete cesaret “dirayetle direnme” olarak adlandırılıyor?
Güldürmeyin Sayın Başbakan!
Tuğrul Türkeş, belki de bundan böyle AKP çatısı altında siyaseti sürdürmek için AKP’nin stepnesi olmayı seçti. Üstünde fazla durmak gereksiz. Yalnızca belirtmeli ki, AKP’ye stepne olmak için illa da MHP’den ayrılmaya gerek yoktu.
Bu arada, tarihi Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan, YSK tarafından da tekrarlanan seçimlerden önce, anketler yayımlanıyor.
Bunlar, AKP’nin oylarında, tek başına iktidar olmasını sağlayacak kayda değer bir artış sağlamayacağını, hatta erimenin devam ettiğini gösteriyor.
Bu durumda, her şeyi tepetaklak eden yeni bir gelişme olmazsa, AKP’nin ikbali zor.
***
İşte tam bu noktada geliyor, attığı tweet’ler ile olacakları önceden haber verdiğine inanılan Fuat Avni’nin, ortalığı bir kez daha heyecana boğan son açıklamaları.
Fuat Avni’nin üç gün önce yaptığı açıklamada, 1 Kasım seçimi öncesinde Doğan Grubu’nun kimi gazete ve televizyonlarına el konacağı, Cumhuriyet, Taraf, Sözcü’nün kapatılacağı, Can Dündar’ın casusluktan tutuklanacağı ileri sürülüyordu.
Mustafa Halif ise Cumhuriyet’teki dünkü köşesinde, Ali Babacan’ın haberi ciddiye aldığını ve hemen Başbakan Davutoğlu’na giderek, böyle bir gelişmenin vahim sonuçları konusunda kendisini uyardığını belirtiyordu.
Belirtildiğine göre, Davutoğlu, böyle bir olasılığın olmadığı konusunda Ali Babacan’a güvence vermiş.