Devlet koruması
Vatandaşın can güvenliğini korumak devletin birinci görevidir. Ama bizde, hep sağ iktidarların elinde olmuş olan devlet, hadi yine iyi niyetli davranarak “nedendir bilinmez” diyelim, bu görevini yerine getirmemektedir.
Gerektiğinde Anayasa Mahkemesi’ne de posta koyacak kadar delikanlı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çok kızdığı “İki Barış’lar” (her ikisi de ortaklaşa olarak “Metaztas” kitabını kaleme almış olan gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ile OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan) haklarındaki İstanbul Valiliği’nce 2017’den beri uygulanmakta olan, terör örgütlerinden korumak amacıyla “çağrı üzerine koruma tedbir kararı” gerekçe gösterilmeden kaldırılmıştır. İki Barış’lara yönelik terör örgütlerinin saldırı tehdidini azaltan hiçbir gelişme olmadığına ve de İstanbul Valiliği’nin, bağlı olduğu İçişleri Bakanı’nın görüşünü almadan böyle bir girişimde bulunması da düşünülemeyeceğine göre, iki arkadaşımız hakkındaki kararın nedenlerini takdirinize bırakıyorum.
Kararın, Barış’larla ilgili olarak terör örgütlerine “artık korumuyoruz haberiniz olsun” mesajı taşıyıp taşımadığı konusunda benimle aynı endişeleri taşıyor musunuz bilemem, yalnızca bu arkadaşlarla ilgili kaygılarımın daha da arttığını belirtmek isterim.
Bu arada Hrant Dink’in ölüm tehditleri karşısında İstanbul Valiliği’ne koruma talebiyle başvurmuş olduğunu ve korunma talebine olumlu yanıt verilmeden bu değerli gazetecinin herkesin gözünün içine baka baka katledildiğini de anımsatmak isterim.