Dürüst, özgür değil, ama yine de...

12 Eylül çetesinin reisi, hazırlattığı anayasaya koydurduğu hükümler sayesinde bugünkü fiili tek adam rejiminin banisi Kenan Evren, iktidar gaspına meşruiyet arayışına sonunda çare olarak durumu yeni bir...

12 Eylül çetesinin reisi, hazırlattığı anayasaya koydurduğu hükümler sayesinde bugünkü fiili tek adam rejiminin banisi Kenan Evren, iktidar gaspına meşruiyet arayışına sonunda çare olarak durumu yeni bir anayasa ile tescil etmeyi bulmuştu.
Bunun için, kendi niyet ve tutkularına yanıt veren, bedenine uyan (sonradan başka bedenlere de uyacağı anlaşılacaktır) bir anayasa hazırlattı kendi atadıklarına.
Ne garip tecellidir ki metni hazırlayan profesörün adından mülhem “Aldıkaçtı Anayasası” olarak anıldı bu temel metin.
“Aldıkaçtı Anayasası”nı kendi adamlarına yaptırmak Kenan Bey’i kesmemiş olmalı ki onu 7 Kasım 1982’de halkoyuna sundu.
Halkoylamasında sandık başına gidenler, bir evet ile hem Evren’in anayasasını, hem de cumhurbaşkanlığını onaylayacaklardı.
Peki ya hayır çıkarsa ne olacaktı?
Zaten o sırada devlet başkanı Kenan Bey onun da çaresini bulmuştu. Kendi devlet başkanı olarak devam edecek, bir sürahi dört bardak rejimi sürecek, ama halkın kabulüne mazhar olmayan, anayasa yürürlüğe girmeyecekti.
Yine de, hayır çıkmasını engellemek gerekiyordu.
Çare, evet propagandasını serbest bırakıp hayır propagandasını yasaklamaktı. Bu yolla “hayır” oyu vereceğini yazan Oktay Akbal hapse mahkûm edildi.

***

Demokrasinin evrensel kurallarına ters düşen bu “Evrensel” uygulama sonuç verdi, 7 Kasım 1982 halkoylamasında yüzde 91.37 oranında “evet” çıktı.
Bu sonucun yine de Evren Anayasası’na demokratik meşruiyet kazandırmadığını belirtmeye bilmem ki gerek var mı ?
Nisan ayında, Kenan Bey’in anayasasından çok daha anti demokratik bir tek adam sistemi için halkoylaması var.
Burada da “evet” propagandası serbest, hayır resmen olmasa bile, fiilen yasak.
Nisan oylaması, dürüst, adil, özgür olmayacak.
Her şeyden önce, yargı bağımsızlığının olmadığı yerde, dürüst, özgür, adil oylamanın güvencesi yoktur.
Seçmende oylamanın dürüst, adil, özgür olacağı inancı yerleşmemişse, o oylama da hile, baskı, adaletsizlik yapılmamış olsa bile demokratik koşullar oluşmamış, halkın iradesi korku ile ifsat edilmiş demektir.
OHAL uygulaması yürürlükteyken özgür bir kampanyanın neden sürdürülemeyeceğini izan sahiplerine uzun uzun anlatmak bile gereksiz.
OHAL uygulamalarıyla, şimdiye dek potansiyel “hayır”cılar zaten

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar