İmar kültürü
Nasıl ki kapitalizm kendi etiğine uyan estetikte kentlerini yaratmışsa, talan düzeni de kendi etiğine uygun estetikte kendi çarpık kentlerini yaratır.
Kadim dostum Mete Tapan telefon etti. Arayan Mimar Prof. Dr. Mete Tapan olunca, konuşulan da kaçınılmaz olarak binaların depreme dayanıklılık sorunu olacaktı.
- Mutlaka yaz, dedi; deprem riski büyük olan yerlerde imar planlarını yeniden yapmakta yarar var.
- Senin yazman daha önemli, sen yaz, dedim.
Hocanın keyfi yoktu. “Yaz yaz yaz bir şey değişmiyor, şimdiye kadar kaç kez yazdık da ne oldu?” dedi ama kapıyı da aralık bıraktı. Yine de notlarımı aldım. Mete Tapan Cumhuriyet’in yazarları arasında olduğundan yakında yazısını okuruz. Ama ben şimdiden söylediklerinin içinden bazılarını aktarayım.
Her şeyden önce, yapıların depreme dayanıklı olmamasının nedeni olan projelerin uygulanması sırasındaki aksaklıkların giderilmesinin çarelerinden biri de denetimin sigortalara bırakılması, deprem riski büyük olan yerlerde imar planlarının yeniden yapılmasında merkezi otorite ile yerel yönetimlerin birlikte çalışmalarıydı.