Laikliğin güvencesi AKP mi oluyor?
16 Nisan’a doğru yol alırken herhangi bir vesileyle “hayır”ı telaffuz edenler saldırıların hedefi haline geliyorlar. Saldırılar kimi zaman, Ümit...
16 Nisan’a doğru yol alırken herhangi bir vesileyle “hayır”ı telaffuz edenler saldırıların hedefi haline geliyorlar. Saldırılar kimi zaman, Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu olayında olduğu gibi, Türklük, ama çoğunlukla İslam adına oluyor.
Bir kesim, genelde 16 Nisan’da hayır diyeceğini belirtenlerin, İslamın inkârcıları, İslama ters bakanlar olduğunu ileri sürüyorlar.
Din artık politikanın günlük kullanım aracı haline getirilmiş, camiye de politika sokulmuştur.
Bursa’nın “hayır”cıların güçlü olduğu semti Nilüfer ilçesindeki Beşevler Küba Camii’nde cuma akşamüstü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da katılacağı evet mitingi yapılacağı duyuruldu.
Bundan sonra dinin siyasete alet edilmesinin daha da artacağı, iktidarın bu yönde artık hiçbir engel tanımayacağını söylemek hiç de yanlış olmaz.
Bu gidişe çeşitli çevrelerden gösterilen tepkiler de artmaktadır.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayri Kurbaşoğlu, dinin bu şekilde siyasete alet edilmesini şiddetle kınıyor.
***
Bakın ne diyor Prof. Hayri Kırbaşoğlu:
“Kendilerini İslam ile özdeşleştirerek, ‘hayır diyenler İslam inkârcılarıdır, İslama ters bakanlardır’ şeklinde beyanat tam bir talihsizliktir. Halbuki karşı çıkanlar, böyle kokuşmuş, dejenere olmuş, yolsuzluklara batmış bir dindarlıktan illallah ettiği için karşı çıkıyorlar.”
15 yıllık AKP iktidarında özgürlüklerin daha da kısıtlandığı ve demokrasinin rafa kaldırıldığını da belirten ve bugün İslam ülkelerinde demokrasinin yerlerde süründüğünün altını çizen Kırbaşoğlu, çok dikkate değer şu sonuca varıyor:
- İnsanlar buna bakarak, haklı olarak, İslam ve demokrasinin bağdaşmayacağını söylüyorlar.