Linç
“Onlar umudun düşmanıdırlar, sevgilim, akar suyun meyve çağındaki ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı...
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına;
çürüyen diş, dökülen et,
bir daha dönmemek üzere yıkılıp gidecekler...”
Kadıköy’de Soma’da ölen madencileri anmak için yapılan gösteride açılan “her şey çok güzel olacak” pankartının yasaklandığının görevliler tarafından tebliğ edilmesini ekranda izlerken şairin bu dizeleri geldi aklıma.
Evet “her şey çok güzel olacak”ı yasaklamak, umut ve hayat düşmanlığının en veciz ifadesi olarak absürdün ufuklarını da aşıyordu.
Genç Berkay’ın umut dolu “her şey çok güzel olacak Ekrem Abi” seslenişi Türkiye’nin dört bir yanında milyonlar tarafından haykırılıyordu.
İktidar ise korkuyordu “her şey çok güzel olacak” seslenişinden.
Ve “Çocuklar ölmesin!” çağrılarını da sevmiyor, hapse tıkıyordu söyleyenleri.
Ama, ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na öldürmek kastıyla bıçakla saldıranlar Yeni Çağ gazetesinin muhalif yazarı Yavuz Selim Demirağ’ı taşlarla, sopalarla döverek linç ederken, öldürmelerine ramak kalanlar serbest bırakılıyorlardı.
Umudun ve yaşamın düşmanları bunlar değillerdi de kimlerdi?
***