Muhafazakâr-dindar’ ve ‘aşırı muhalif’
Şu işe bakın siz! Sözcü gazetesine yönelik olarak, FETÖ’cülük iddiasıyla soruşturma açılacak ve Fehmi Koru’nun tanık sıfatıyla ifadesine başvurulacak... Sözcü gazetesi ve sahibi Burak Akbay...
Şu işe bakın siz! Sözcü gazetesine yönelik olarak, FETÖ’cülük iddiasıyla soruşturma açılacak ve Fehmi Koru’nun tanık sıfatıyla ifadesine başvurulacak...
Sözcü gazetesi ve sahibi Burak Akbay için başlatılan soruşturmanın baş dayanaklarından biri, kılıktan kılığa girmekte üstat olan Fehmi Koru’nun, Taha Kıvanç kılığında iken yazdığı bir yazı. Perşembe günü Cumhuriyet’in haber portalında bildirildiğine göre Fehmi Koru ya da dilerseniz Taha Kıvanç, kendi sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın bir özel konuşmada kendisine “oğlum dinine bağlı, muhafazakâr değerlere sahip biridir” demesine rağmen Sözcü gibi AŞIRI MUHALİF bir gazetenin patronu olmasını pek mantıklı bulmadığından, Burak Akbay’ın İsviçre’de cemaate ait bir evde yetiştirildiğini söyleyen yazıyı Yeni Şafak’ta yazdığını belirtmiş.
Bu arada Fehmi Koru yaptığını savunurken, şunları eklemeyi de unutmamış:
- Kusura bakılmasın, ama dünyanın her yerinde benim yaptığıma gazetecilik deniyor.
***
Olanlara nereden bakılırsa bakılsın, akıl erdirip anlamak güç hatta olanaksızdır.
Fehmi Koru’nun gazetecilik mantığına göre, Sözcü “aşırı muhalif” bir gazetedir.
Demokrasilerde, muhalif gazete diye bir kavram vardır, ama AŞIRI MUHALİF gazete diye bir kavram yoktur. Aşırı muhalif deyimi, gereğinden fazla, ölçüyü kaçırmış, dolayısıyla hizaya sokulması mubah çağırışımını yapan ve asla kullanılması onaylanamayacak olan bir kavramdır.
Demokrasilerde, kişiler, kuruluşlar, basın yayın organları, siyasi partiler, kaba kuvvet ya da hakarete başvurmamak kaydıyla, muhalefetlerinin ölçüsünü kendileri saptarlar. Onlara dışarıdan, iktidar ya da başka bir çevre veya yandaşları tarafından, muhalefetlerinin ne ölçüde olması gerektiği dayatılamaz.