Mutluluk mecburiyeti

Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen bu hafta 'Mutluluk mecburiyeti' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Salona gidiyorum. Kitaplığın ortasında Erim’in bir fotoğrafı, gözlerini kapatmış, doğanın melteminin yüzünü okşamasına bırakmış kendini. Doğayı kokluyor, tadıyor, okşuyor, gözlerini kapatmış dinliyor. Kaç gece sırtımı buna dönmüş sofradakilere hitaben, elimde Nâzım Hikmet sormuştum: “Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” Yıllarca böyle elimde kitap aynı soruyu sordum durdum.

Meğerse ben sorarken mutluluğun resmi arkamda duruyormuş...

Mutluluk bulaşıcı olsa gerek. Kaç kez salt o resme bakmaktan mutlu oldum. Ekrem Dağdamlar, televizyondaki adamlar göçüğün önemli olmadığını söyleyip duruyorlar. Telaş edecek bir şey olmadığını söylüyorlar. Toprağa gömülmüş olanların derdine düşenleri adeta ayıplıyorlar. Mutlu görüntülerini bozmuyorlar.

Mutluluk tacirleridir bunlar. Sarsılan yere, doğan sele, yakan aleve, salgına karşın mutluluk gülücüklerimiz solmamalıdır.

***

Ekranda pazar tezgâhları, ellerinde torbaları yoksul insanlar meyvelere, sebzelere, ete, süte, peynire mahcup bakanlar. Ve de onlarla anket yapanlar. “Ne hissediyorsunuz, mutlu musunuz?” Açlığın, yokluğun, sefaletin, baskının, yalanın, dolanın, talanın ortasında onlara mutlu yüzler lazım. Düzenin mutlu şapşallarıdır bunlar. Bu ortamda yüksünmeden biat edebilmek için ihtiyaç var onlara. Öyle olmayanlara kızılır. Çünkü düzen bozucudur onlar. Havanın, suyun, toprağın, gölün, derenin, denizin, tarlanın, bostanın, kırın, kıyının mutlu gülücüklerle yağmalanması lazımdır. Herkes memnun görünmelidir ki halinden kimse şekvacı olmasın istikbalinden. Toplum mesut görünmelidir. Mutlu görüntüyü bozan aslında eleştiri değil bozgunculuk yapıyordur. Havası, suyu, sevdiği, kuzusu elinden alınan gülmedir.

Şimdilerde herkes ağzına geleni söylüyor ama şu oylamalar bir bitsin, şu seçimler bir geçsin, görün siz mutlu sapşalı oynamamak ne demekmiş bakalım. Bu herkesin gönlünce vozurzandığı o günler geride kalacak; içinde bulunduğumuzun bilerek, isteyerek, severek yapıldığını gösteren şaşkın çehreli mesut şapşallar çevremizi saracak; hepimizi ne olduğu anlaşılmayan bir mutlulukla sarmalayacak.

Sonra soracaklar onlara: 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar