Neden Şimdi?
Her gün bir olay oluyor, birini yazarken, bir yenisi geliyor, duvar afişi gibi senin irdelediğinin üstünü örtüyor. Türkiye sandığa doğru yaklaştıkça, olayların ivmesi artıyor. Şu soru geliyor akla: -Yoksa...
Her gün bir olay oluyor, birini yazarken, bir yenisi geliyor, duvar afişi gibi senin irdelediğinin üstünü örtüyor. Türkiye sandığa doğru yaklaştıkça, olayların ivmesi artıyor. Şu soru geliyor akla:
-Yoksa sandığa gitmeyelim diye mi bütün bunlar, Altan Öymen haklı mı çıkıyor?
Bu durumda, Ağrı’nın Diyadin ilçesinde meydana gelen TSK ve PKK arasındaki geniş çaplı çatışmayı hangi çerçeve içinde ele alacağız?
Bu sorununun yanıtını ararken, bir de şu soruya yanıt vermek gerek:
Bu çatışma haberi kimseyi şaşırttı mı, yoksa beklenen bir şey miydi?
Doğrusu olayın üstündeki sis perdesi aralanmaya, ayrıntılar gelmeye başlayınca, böyle bir çatışmanın gerçekleşmiş olması yadırganmadı.
Aslında, 40 PKK’linin 10 bin mermi yak-tığı böyle bir çatışmanın olması değil, olmaması şaşırtıcıydı bölgede.
PKK’nin yol kesip, kimlik denetimi yap-tığı, kendi güçlerini her yere egemen kıldığı, bölgede asayişin devletten değil, PKK’den sorulduğu, devlet erklerinin, yargı dahil, hızla el değiştirdiği bir ortamda, bölgedeki durumu barış ortamı olarak nitelemek mümkün değildi.
Söz konusu olan barış değil, çatışmasızlık haliydi.