PKK’den daha beter olan
Musibet ortamında kötülükleri şiddet sırasına göre dizip lanet yağdırmak, insanları ferahlatır ama sorunların çözümüne yardımcı olmaz. Yapılacak olan, ilk adımda, gelişmelerin...
Musibet ortamında kötülükleri şiddet sırasına göre dizip lanet yağdırmak, insanları ferahlatır ama sorunların çözümüne yardımcı olmaz.
Yapılacak olan, ilk adımda, gelişmelerin betere evrilmesini önlemek, sonra musibetin nedenlerin saptayarak, onları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.
PKK’nin hangi açıdan bakarsanız bakın hain olan saldırıları kötüdür. Ama daha beteri olayların, bir Türk- Kürt etnik çatışmasına doğru tırmanmasıdır.
Görüldü ki, PKK saldırıları, tek başına, Türk-Kürt etnik çatışmasını çıkaramaz.
Ama, ülkemizde son günlerde yaşanan ve hele hele, 8-9 Eylül gecesi doruğa tırmanan olaylarda olduğu gibi, provokatörlerin kışkırtmaları ve bilinçsiz akılsız kalabalıkların zıvanadan çıkmalarıyla, Türk- Kürt çatışmasının kıvılcımları çakabilir.
Allah’tan ki, çıkan yangınlara, gerçekleştirilen yıkımlara ve meydana gelen ölümlere, bir an sokaklarda meydanlarda egemen olan toplu linç havasına karşın, gösteriler PKK’nin hedeflediği amaca ulaşmamıştır.
***
Bir büyük plan var: Kürt sorununun herkesin kimliğine, kültürel haklarına saygı ilkesi ışığında, demokrasi çerçevesinde barışçıl biçimde geniş bir mutabakatla çözülmesini önlemek, bir arada yaşamayı imkânsız kılmak için halklar arasına kin ve nifak tohumlarını saçmak, toplumda kaba kuvveti korkuyu egemen kılarak, demokratik yaşam ortamını yok etmek.
Bu amaca yönelik olarak yapılanlardan, genel linç havası yaratan taşlı sopalı saldırılar, hiç kuşku yok ki, PKK’nin Dağlıca ve Iğdır terör eylemlerinden daha etkili olmuştur.