‘Sallandıracaksın 3-5 kişiyi!..’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen gün okul önlerindeki uyuşturucu satıcılarıyla ilgili olarak “Beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, o uyuşturucu...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen gün okul önlerindeki uyuşturucu satıcılarıyla ilgili olarak “Beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmak polisin görevidir” sözleri muhalefet tarafından sert biçimde eleştirildi.
Kamuoyunun çoğunluğunun muhalefetin görüşünü paylaştığını sanmadığımdan Bakan’a destek açıklamaları bekliyordum.
Beklediğim destek Hıncal Uluç’un köşesinden geldi.
Yılların yazarı Soylu’nun çağrısının yaşama geçirilmiş olması temennisini şöyle dile getiriyordu:
- Dilerim polislerimiz mesajlarını almışlar ve o alçakların bacaklarını kırmaya başlamışlardır bile!
Hıncal Uluç’un şu ifadeleriyle, geniş kesimlerin feveranına tercüman olduğundan en ufak kuşkunuz dahi bulunmasın:
“... Çocuklarımızın yaşam hakları mı, yoksa o rezil, o alçak, o hain adamlarınki mi öncelikli? Okul önünde zehir satanların bacakları da kafaları da kırılacaktır... Uyuşturucu mafyası insan değil ki, insan hakları olsun!...”
***
Hıncal Uluç’un bu görüşleri halkın geniş kesiminin duygu ve düşüncelerini yansıtmaktadır.
Ne var ki halkın sesi her zaman Hakk’ın sesi olmadığından, üzerinde durulup irdelenmesi zorunludur.
Önce, demokrasinin ve çağdaş toplumsal yaşamın, yargı kararıyla kesinleşene kadar, herkesin masum olduğunu öngören masumiyet karinesi gereği, okul önünde yakalanan torbacı henüz suçluluğu kesinleşmiş olmadığından hâlâ masumiyet karinesinden yararlanmak durumundadır.