Sokağa icbar
Melih Cevdet Anday, her biri deneme türünün başyapıtları arısında yer alabilecek olan, Cumhuriyet’teki eski cuma yazılarından birinde Kral 16. Louis’nin 14 Temmuz 1789 tarihinde günlüğüne şunları...
Melih Cevdet Anday, her biri deneme türünün başyapıtları arısında yer alabilecek olan, Cumhuriyet’teki eski cuma yazılarından birinde Kral 16. Louis’nin 14 Temmuz 1789 tarihinde günlüğüne şunları yazdığını anlatır:
“Bugün kayda değer bir şey olmadı.”
Oysa 14 Temmuz 1789 daha sonra, insanlığın gördüğü en büyük devrimin simgesi olarak tarihin en önemli günlerinden biri olacaktır.
Çoğu zaman tarih gözlerimizin önünden akar geçer de, içindeyken farkında olmayız.
Korkarım, ileride politikanın sokağa tesliminin simgesi olarak anılabilecek olan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıyı uğradığı 21 Nisan 2019’da öyle günlerden biri olmaya adaydır.
Son seçimlerde, Türkiye nüfusunun yüzde 45’ini, üretiminin üçte ikisini oluşturan büyük kentlerde sandıkta öne geçen muhalefetin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan organize saldırının sonrasında, gelişmeler 21 Nisan’da yeni bir dönemin başladığı izlenimini güçlendiriyor.
Tweet atan ellerin yargı yoluyla kırıldığı Türkiye’de yumruk atan eller AKP’liler tarafından öpülüyor.
İktidarı ellerinde tutanlar ile çevresindekiler, yeni kışkırtmaları caydırmanın en etkili yolu olan, olayı kesin ve sert biçimde kınamaktan ve benzeri girişimleri önlemeye kararlı olduklarını belirtecek davranışlardan kaçınıyorlar.
***
Öyle açıklamalar yapılıyor ki, neredeyse Sayın Kılıçdaroğlu’nun saldırganın sinirini bozduğu için özür dilemesi istenecek.
Saldırının hoş görüldüğünü ihsas eden bu tavır ve davranışların yarın öbür gün durumdan vazife çıkarmak için alesta bekleyenlerde ne gibi hevesler doğuracağını kestirmek hiç de güç değildir.
Üstelik saldırı olayı, AKP’nin “benden yana olmayan irade milli irade değil, fesattır” tavrıyla “kutsal sandık” kavramını bir yana fırlatıp attığı bir döneme rastlıyor.