Söyleminin esiri olmak
Türk - Amerikan gerginliğinin doruk noktasında Washington kastedilerek söylenen, “Bunlar hiç Osmanlı tokadı yememiş” sözü, yandaş medya ile son dönemlerde iktidarın hışmını çekmemek...
Türk - Amerikan gerginliğinin doruk noktasında Washington kastedilerek söylenen, “Bunlar hiç Osmanlı tokadı yememiş” sözü, yandaş medya ile son dönemlerde iktidarın hışmını çekmemek için ne kokar ne bulaşır çizgisini gittikçe daha da belirgin hale sokmaya uğraşan yayın organlarının çok hoşuna gitmiş ve hemen hemen hepsi, bu sözleri manşete çekmiş. Milliyet, Türkiye, Yeni Şafak, Akit, Takvim, Akşam, Star, Habertürk, Sabah, Vatan, Güneş, İstiklal, Milat hep aynı manşeti seçmişler, Karar biraz söylem değişikliğiyle, “Washington’a tokatlı cevap” derken güdümlü filotillanın amiral gemisi Hürriyet, yandaşların en keskinleriyle arasına mesafe koyma âdetini sürdürürek “Bunlar hiç Osmanlı tokadı yememiş” başlığına birinci sayfanın biraz alt bölümlerinde yer vermiş.
Medya bu tutumuyla, Afrin harekâtı başlarken, Başbakan Yıldırım’ın yayın kuruluşu yöneticilerini toplayarak, kendilerinden beklentilerini sıraladığı konuşmasında verdiği direktife uygun hareket etmiş ve istenen doğrultuda kamuoyu oluşturma, “kodu mu oturtur” iktidarın ABD’ye fırça çeken politikasıyla, kafa tuttuğu algısını oluşturma işlevini yerine getirmiştir.
Osmanlı tokadı çıkışının Washington’da pek de ciddiye alınmaması ve bu hususun küçümseyici bir eda ile açıklanmasının aslında kıymet-i harbiyesi yoktur.
***
Çünkü, kimilerinin ABD’ye yönelik olduğu yanılgısına düştükleri bu sözler aslında dış hedeflere yönelik değil, ama iç tüketime dönük TC sınırları dışında konvertibilitesi olmayan bir çıkıştır. Kimsenin hakkını yemeyelim, mahalle kahvesi diplomasisi ülkemize bu iktidarın getirdiği bir yenilik olmayıp, Ortadoğu politikasını bir koyup üç alma temeline oturtan Özal’a kadar uzanan, bir yandan ülkemizi komik düşürürken, bir yandan da ulusal çıkarlar açısından tehdit oluşturan bir davranıştır.
İçerideki kimi sa...