Terörzedeye devlet desteği
Görüntüleri TV ekranları aracılığıyla evlerimize kadar taşınıyor hepimiz de görüyoruz. Artık kimse yadsıyamaz ki, bir iç savaşı yaşamaktayız. Yakın zamana kadar Suriye’den...
Görüntüleri TV ekranları aracılığıyla evlerimize kadar taşınıyor hepimiz de görüyoruz. Artık kimse yadsıyamaz ki, bir iç savaşı yaşamaktayız. Yakın zamana kadar Suriye’den yansıyana benzer görüntüler artık Türkiye’de yaşanıyor. PKK çatışmaları kırsaldan kent merkezlerine taşımış, hendekler kazıyor, siperler oluşturuyor, barikatlar dikiyor. Her ne kadar Demirtaş kabul etmemekte dirense bile, PKK yalnızca hafif silahlarla savaşmıyor.
İşin garibi bir yandan savaş büyürken Türkiye’de yaşayan insanların çoğunluğu barış çağrıları yapıyor.
Kimse kendini ve karşısındakini kandırmasın! “Barış, barış!” diyerek barış gelmez. Barışın gelmesi için, her nereden gelirse gelsin, şiddete karşı olmak gerek.
Şiddete karşı olmak, PKK’nin terör girişimlerini eli böğründe seyretmek değil.
Terör veya terörün hazırlık hareketleri karşısında seyirci kalmak aymazlığının sonuçlarını yaşayarak görüyoruz.
Bu sözler iktidarı aklamaya yönelik değildir. İktidar her halükârda yanlıştır. Şimdi silahlı eyleme karşı polisiye önlem alırken haklıysa eğer, geçmişte, bugünün hazırlıklarına seyirci kalırken yanlıştı. Bugün haklıysa, dün haksızdı, dün haklıysa bugün haksız.
***
Kimse kendini kandırmasın! Salt PKK’nin üstüne güçle giderek Kürt sorunu çözülemez.
PKK’nin bu eylemleriyle de Kürt sorunu da çözülmez, ilan ettiği amaçları da gerçekleşemez.
Yaşayarak gördük, birbiriyle savaşan tarafların hiçbiri karşısındakini yenemiyor, yenemedi.
Bu durum terör karşısında seyirci kalınması gerektiği anlamını taşımıyor.
Ama açıkça bilmeliyiz ki, devlet teröre karşı önlem alırken, ne derecede özen gösterirse göstersin, bölgede halk da mağdur oluyor. Bu da devlete karşı tepkileri tetikliyor. Savaş anında, savaş alanında bunu engellemek mümkün değil.
Zaten PKK’nin son eylemlerinin amaçlarından biri de bölgede, hatta eğer mümkünse bütün ülkede devlet ile vatandaşı karşı karşıya getirmek.
Terör örgütü bu amaca tam olarak ulaşabilmiş değil.
O zaman bir yandan teröre boyun eğmeden mücadele ederken öte yandan Kürt sorununa barışçı, demokratik çözüm bulmak üzere hareket etmek gerek.
Terör ile mücadele ve Kürt sorununu birbirinden ayırmak şart.