‘Türkiye İran olur mu?’
İran’da patlak veren iktidar karşıtı gösteriler dünyada heyecan uyandırırken, ülkeyi tanıyanlar sağlıklı bir yorum için iktidar yanlısı güçlerin tepkisinin beklenmesi gerektiğini...
İran’da patlak veren iktidar karşıtı gösteriler dünyada heyecan uyandırırken, ülkeyi tanıyanlar sağlıklı bir yorum için iktidar yanlısı güçlerin tepkisinin beklenmesi gerektiğini vurguluyorlardı.
Sonunda, beklenen oldu. İktidar yanlıları da sokağa indiler ve olaylar ivmesini yitirdi.
İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi önceki gün açıkladı:
- Fitne bitmiştir!
Gösteriler Devrim Muhafızları’nın daha da ileri gitmelerine gerek kalmadan, sokağa dökülenlerin yenilgisiyle sonuçlanmış, 2009’da yaşananların benzeri bir kez daha tekrarlanmıştır.
2009’da sandığa hile karıştırdığı gerekçesiyle patlak veren gösterilerde de Ahmedinejad’ı kurtaran yine sokağı gaddarca bastıran Devrim Muhafızları olmuştu. Bunda çok şaşılacak bir yan da yoktu. Kendi de Devrim Muhafızı kökenli olan Ahmedinejad’ın kabinesinin üçte ikisi yine Devrim Muhafızları mensuplarından oluşmaktaydı.
***
İçinde sandık olmakla birlikte, özgürlük ve demokrasiye yer olmayan dini liderlik makamının, her alanda son söze sahip olduğu cüppelli vesayet rejimi İran “mollarşi” düzenini, sistemin vurucu gücü ve güvencesi olan Devrim Muhafızları ile onun alt kolu gençlik örgütü Besiç’i kavramadan tam olarak anlamak mümkün değildir.
Doğrudan doğruya dini liderliğe bağlı olan Devrim Muhafızları ve alt kolu gençlik örgütü olan Besiç, Ayetullah Humeyni tarafından Kasım 1979’da kurulmuştur.
Devrim Muhafızları ve Besiç, yalnız gönüllülük ilkesine dayalı bir milis gücü olmakla kalmayıp aynı zamanda siyasal ve ekonomik bir güçtür.
Bunlar ilke olarak ücret almazlar, sistem gönüllülük...