Vatan nöbeti
Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen bu hafta 'Vatan nöbeti' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Bir 28 Şubat daha geliyor, yarın 25. yılı. 28 Şubat bir darbe midir? Yaşadıklarıyla cebirsiz, şiddetsiz bir darbe olabileceğini kanıtlamış olan Türkiye pekâlâ tank, top, silah olmadan da darbe olabileceğini gösteren zengin örneklerle doludur. Bu da onlardan biridir. Cengiz Çandar’ın “postmodern darbe” benzetmesi yerindedir. Gerçi burada tank, top, tüfek mevcuttur ama cebir, şiddet kullanılmamış; kararlar devletin yetkili makamlarınca alınmıştır. Tarihin gördüğü en büyük hukuk kumpaslarından biri olan Balyoz davası sırasında içeride olan Çetin Doğan Paşa’ya takılmıştım.
- Darbe falan yapmadık diyorsunuz. Sizi mahkûm edecekler. Çünkü aslında gerçekten darbe yapmamaktan yargılanıyorsunuz. Gerçekten de tankların sokağa inmesinin (o da daha sonra olacaktır) çok sonrasında istifalar gelmiştir. Her şey yasalara ve prosedüre uygun olarak cereyan etmiştir.
Aslında askerleri darbe yapmakla suçlayan çevrelerin korkunç kumpasının tarihte yeryüzünde Nazi mahkemelerinde de görülmemiş olduğunu belirtmek isterim.
Zaten bu skandalı destekleyenler de korkunç kumpasın, esasla alakası olmayan ikinci derecede usul hükümleriyle malul olduğunu kabul ediyorlardı. İddia makamında, sonradan FETÖ’den hüküm giyenler de görev almışlardır.
Aslında emperyalizm ile kol kola NATO’nun güdümü altında TSK’nin tasviyesi operasyonuydu söz konusu olan.
Bunu sivil ya da üniformalı, sivil ya da dinbaz darbenin üniforması cüppeli, yerli, yabancı herkes bilmelidir.
Nitekim Balyoz kumpası ile başlayan 28 Şubat yargılarının hukukla hiçbir ilgisi olmadığı zamanla ortaya çıkmıştır. Ancak yargının tümüyle yürütmenin etkisine girdiği, emiri altında olduğu dikta ülkelerinde mahkemelerde hukuk uygulanmaz.
Şu anda 28 Şubat darbesi davasında mahkûm olan ve bu cezası onanan emekli Orgeneral Çetin Doğan şu sırada bu davanın hükümlüsü olarak yatmaktadır.