Yargıçlar da ‘Baro’yu savunuyor
“Amorometre” mi (sevda ölçer) desem, yoksa “patriotometre” mi (yurtseverlik ölçer), almışlar ellerine bir aygıt, önlerine gelenin yurt sevgisini, Türklük derecesini ölçüyorlar; kiminin yurt sevgisini 250...
“Amorometre” mi (sevda ölçer) desem, yoksa “patriotometre” mi (yurtseverlik ölçer), almışlar ellerine bir aygıt, önlerine gelenin yurt sevgisini, Türklük derecesini ölçüyorlar; kiminin yurt sevgisini 250 gram noksan buluyorlar, kiminin light Türk olduğuna hükmedip, biraz daha Türklük hormonu takviyesi yapılmasını öneriyorlar.
Eskiden, yalnızca iman ölçerlerine başvurarak, Müslümanlık derecesi hakkında karara varırlardı. Artık yurtseverliğimiz ve Türklüğümüz de onların takdirine bağlı.
Kimse de bu saldırgan muktedirlere itiraz etmiyor, herkes bir telaş içinde “aman yurtseverliğimizi az bulmasınlar, aman Türklüğümün sulandırılmış olduğunu düşünmesinler” diye kendini ispat çabası içinde.
“Türklüğümü noksan, yurtseverliğimi yetersiz bulurlarsa ne olur?” demek kolay değil. Çünkü bu gibi hallerde unvanınızın başındaki Türk ve Türkiye sözcüklerini hak etmediğinize karar veriliyor ve Türklüğünüz KHK ile ilga ediliveriyor.
Bu gidişle yakında Müslümanlık, Türklük, yurtseverlik derecelerinin ölçüldüğü, gerekli ayarların verildiği “maneviyat muayene istasyonları” kurulursa şaşırmayın!
Cumartesi günü beş bin avukatı Ankara’da bir araya getiren Türkiye Barolar Birliği de bağımsız yargının “onsuz olmaz”ı baronun temsilcisi olduğundan, bu tür saldırıların göbeğinde.
***
TBB’nin iktidarın hışmına uğramasının görünürdeki nedeni Türklük derecelerinin yetersiz olması ve yurtseverlik ayarlarının tutmaması. Bu nedenle, TBB’nin, unvanının başındaki “Türkiye” sözcüğünün, hak etmediğinden kaldırılması gündeme geldi.
Aslında olay daha eskilere dayanıyor. 12 Eylül 2010 referandum...