Yasak değil, kararlılık gerek
Her yerde, devletin erkine ortak olmuş olan tarikat ve cemaatler konusunda ne gibi önlemler alınması gerektiği konusunda şu sıralarda yoğun bir tartışma var.
Tarikat ve cemaatlerle ilgili ilginç haberler birbirini izliyor. Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 14 Eylül’de Cumhuriyet’te yayımlanan, şu anda Türkiye’de bir milyon çocugun tarikat ve cemaatlerin pençesinde olduğunu belirten söyleşisinin yanı sıra, ehli tarikatten Cüppeli Ahmet’in selefi derneklerinin silahlanarak iç savaş hazırlığı yaptıkları, yetkililer isterlerse bunların 150’sinin adını vermeye hazır olduğunu açıklamasından sonra, önceki gün de İsmail Saymaz Sözcü’deki köşesinde ilginç bir tarikat olayını anlatıyordu.
Olay özetle şöyle: İsmail K. ile Ayşe K. evlenirler. İki de kızları olan çiftin arası Ayşe K’nin İsmail Ağa denen tarikata girmesiyle bozulmaya başlar. İsmail K., çarşafa bürünen ve çocuklarını, “günahtır” gerekçesiyle, okula göndermeyen Ayşe K’ye karşı Aralık 2019’da boşanma ve velayet davası açar. Mahkeme çocukların okula gönderilmeyip, medreseye gönderilmesi iddiasını araştırmak için bir hizmet uzmanı görevlendirir.