Yavru Vatan Anavatan- 2
1 Mayıs günü, Taksim Meydanı’na izinsiz sinek bile uçurtulmamasının hikmetini kavramakta zorlananlardansanız, haksız sayılmazsınız. Art niyetleri bilmeden bu abes uygulamayı anlamak güçtür. Ama dikkatle...
1 Mayıs günü, Taksim Meydanı’na izinsiz sinek bile uçurtulmamasının hikmetini kavramakta zorlananlardansanız, haksız sayılmazsınız. Art niyetleri bilmeden bu abes uygulamayı anlamak güçtür.
Ama dikkatle baktığımızda görürüz ki, yasakçı iktidar, bu davranışıyla bir taşla iki, hatta üç kuş vuruyor.
Birincisi, emeğin düşmanı olan iktidar, salt bu niteliği nedeniyle, emeğin de kendisine düşman olduğunu düşünerek, onun sesinin mümkün olduğu kadar az duyulmasını, önemli merkezlerde boy göstermemesini istiyor.
İkincisi bu iktidar, daha işbaşına geldiği andan itibaren Taksim’i kentin önemli yaşam alanlarından biri olmaktan çıkarmak istiyor. Bunun için oradaki tüm törenleri engelliyor, trafiği yeraltına alıp alanı halka açıyorum derken, meydanı işlevsiz, anlamsız, tatsız bir yer haline sokuyor. Gezi olayları iktidardaki Taksim alerjisini fobiye dönüştürünce, Taksim düşmanlığı daha artıyor.
Üçüncüsü, ibrikçibaşı zihniyetli iktidar, “ülkede ne yapılacağına, nerede yürüneceğine, hangi alanda konuşulacağına, hangi meydanda susulacağına ben karar veririm, öyle her dileyen başına buyruk dilediğini yapamaz”ı, herkesin kafasına vura vura kabul ettirdiğinin tescilini bu gibi yasaklarla herkesin gözüne sokuyor.