Cephede olan geride kalandan ne ister
Çıkartma gemileri kıyıya yaklaşırken dalga sesleri bas bariton motor sesleriyle harmanlanıp havada kendisine yön arıyor. Derinden cılız nefes sesleri karışıyor bu garip, iç burkucu, ancak yaşayanların bir...
Çıkartma gemileri kıyıya yaklaşırken dalga sesleri bas bariton motor sesleriyle harmanlanıp havada kendisine yön arıyor.
Derinden cılız nefes sesleri karışıyor bu garip, iç burkucu, ancak yaşayanların bir daha duyduğunda tanıyabileceği koroya.
Derken her gemiden bir davul sesi yükseliyor. Tek düze, Olabildiğine tek düze. O kadar tek düze ki, her vuruş arasında kalan boşlukta meydan kısa süre artık saatler boyu dinleye dinleye sabit bir kulak çınlaması gibi gelen koroya kalıyor.
Bir ara dalgaların sesi değişiyor. Alışıldık koro ritmini bozuveriyor. Belli ki dalgalar artık birbirlerinin üzerine değil kıyıya vuruyorlar kendilerini. Daha bir hırçınlar. Derinlerde biriktirdikleri enerji ile kumları, kayaları dövüyorlar. Galibi yok bu sonsuzluk kadar uzun süren savaşın. Ama birazdan başlayacak olanın var.