Halkın borsaya neden uzak duruyor?
Türkiye “Liberalizm” ile tanışıyordu. Dolar taşımanın yasak olduğu günlerden hisse senedi piyasasına geçilmişti. O zamanlar bildiğin tahtalara yazılırdı alış satış fiyatları. O...
Türkiye “Liberalizm” ile tanışıyordu. Dolar taşımanın yasak olduğu günlerden hisse senedi piyasasına geçilmişti.
O zamanlar bildiğin tahtalara yazılırdı alış satış fiyatları. O günden kalma deyimler hala kullanılıyor. Kimileri için “En güzel zamanlardı.” Ne alsalar fiyatı artıyordu. Borsaya giren “Zengin” oluyordu. Türedi zenginler çıkmıştı ortalığa. Takım elbiseli, lüks arabalı.
Basının bir bölümü de bu işlerden nasibini almıştı. Kimbilir kaç kişi çıkarttığı ufacık dergiler ile piyasayı manüple etmişti. Düşünsenize, borsa o kadar sığ ki, haftalık bir dergi ile bile manüple edilebiliyor. Dergiciler ve dahi gazeteciler, “Şu kağıdın çıkacağı konuşuluyor” diye yazdığında, o kağıt “Uçuyordu.” Sizce “O kağıt” kimin elindeydi?
Bazı gazeteciler borsa şirketi bile kurmuştu o zamanlar. Banker skandalları zamanları. Yüksek enflasyon. Yüksek deyince öyle 8-10 değil ha. 50-60. Herkes kazanç kapısı arıyor. Bunu bilenler de halkı dolandırıyor.
İşte o zamanlar, borsa halka inandırıcı gelmişti. Öyle ya, batıda örnekleri vardı ve yüzyıllardır başarı ile işletiliyordu. Aynısı bizde de kurulmuştu.
Neyse mutlu günler çabuk geçti. Bir süre sonra alınan her kağıt artamaz oldu. Bu kez halkı dolandırma dönemi başladı. Parası olan gruplaşıyor ve bir kağıda yatırım yapıyordu. Arkasında hiç bir mali veri olmayan, dedikoduya dayanan abartılı artışlar. Amaç belli. Kağıt yükseğe taşınacak sonra yeni gelenlere “Çakılacak.” Halkım bolca kazık yedi. Gerçi “Kazıklananlar” da kısa sürede çok kâr etme amacındaydı ama olsun yine de küçük birikimlerini getiriyorlardı.