Kılıçdaroğlu yürüdü, Baykal yüzsün
Kemal Kılıçdaroğlu yürüdü. Ankara’dan İstanbul’a. Hayli tartışmalıydı. Nedenine, niçinine girmeyeceğim. Yüzlerce kez okumuş, dinlemişsinizdir. Yani bir fikriniz vardır. Ben diğer taraftan...
Kemal Kılıçdaroğlu yürüdü. Ankara’dan İstanbul’a. Hayli tartışmalıydı. Nedenine, niçinine girmeyeceğim. Yüzlerce kez okumuş, dinlemişsinizdir. Yani bir fikriniz vardır. Ben diğer taraftan bakacağım. Parti içinden. Çünkü bu koca yürüyüşün en çarpıcı yanlarından biri de Deniz Baykal’ın katılmayışıydı.
Deniz Bey’in siyasi kariyerini birazcık bile bilenler, tekrar CHP Genel Başkanlığı’nın yüreğinde kor gibi yandığını da tahmin edebilirler. Olur veya olmaz. Ama o ister. TBMM Başkanlığı’nı istediği gibi.
Hatta asıl istediği 2019’daki Cumhurbaşkanlığı adaylığıdır tartışmasız.
Bu yürüyüşten sonra CHP açısından Cumhurbaşkanlığı adayı tartışması bitmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu kendisi bile istemese arkasından itekleyenlerin gazıyla bu işe girişecek anlaşılan.
Yani Kılıçdaroğlu bu yürüyüşle, bir sürü açıdan kârlı çıktı. Öncelikle kendisine yönelik “Genel Başkan mı, Lider mi” tartışmalarından sıyrıldı.
Ardından Cumhurbaşkanlığı adaylığı kesinleşti gibi. Bu Türkiye açısından önemli bir demokrasi göstergesi olacak. Çünkü ülkenin en büyük siyasi partisinin lideri ve Cumhurbaşkanı ile karşılıklı sahaya çıkacak. Partiler liderleri ile yarışacak. Zaten daha önce olması gereken de buydu.
Tabii asıl sıkıntı Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olan Kılıçdaroğlu’nun “Ben Cumhurbaşkanlığı sistemine karşıyım. Bu yüzden Cumhurbaşkanı olmak istiyorum” demesiyle ortaya çıkacak kakafoni. Biraz garip olacağı ve halkın kafasını karıştıracağı kesin. Çünkü karşısında “Ben Cumhurbaşkanı’yım ve iyi bir Cumhurbaşkanı olacağım” diyen Recep Tayyip Erdoğan olacak.