ABD; bir öyle bir böyle
Türkiye'nin ABD'yle olan ilişkileri inişli çıkışlı seyretmiştir. İlişkiler, bazen müttefiklik, stratejik ortaklık, model ortaklık olarak tarif edilmiş, bazen de Türkiye, ABD'yi, güvenliğine tehdit olarak...
Türkiye'nin ABD'yle olan ilişkileri inişli çıkışlı seyretmiştir. İlişkiler, bazen müttefiklik, stratejik ortaklık, model ortaklık olarak tarif edilmiş, bazen de Türkiye, ABD'yi, güvenliğine tehdit olarak görmüş, ABD de Türkiye'yi çıkarlarına engel oluşturan ülke olarak nitelendirilmiştir. Ancak ABD'nin Türkiye'ye karşı aynı anda hem müttefik, hem de çıkarlarına ters düşen ülke gibi hareket ettiği pek görülmemiştir. Bugünlerde böyle bir durumla karşı karşıyayız.
Menbiç mutabakatı
ABD, PYD/YPG/PKK'nın Fırat'ın batısındaki Menbiç bölgesini işgalini desteklemiştir. Türkiye de ABD'ye, PYD'nin bölgeyi terk etmesi için defalarca çağrıda bulunmuş, ABD de bunun sağlanacağına ilişkin söz vermiştir. Ancak ABD sözünde durmamış, hatta daha sonra PYD'nin bölgeyi terk etmeyeceğini söylemiş ve bölge 2 yıla yakın PYD'nin kontrolünde kalmıştır.
ABD 2 ay kadar önce, Türkiye'nin de etkisiyle tutumunu değiştirerek, bu konuda müzakerelere başlamıştır. Müzakere sonucunda sağlanan mutabakat gereğince Türkiye ve ABD 5 gün önce, kendilerine tahsis edilen sahada devriye faaliyetlerine başlamıştır. Şimdi YPG'nin silahlarını ABD'ye teslim etmesi, bölgeyi terk ederek doğuya geçmesi beklenmektedir. Bilahare kararlaştırılan yönetimin gerçekleştirilmesi faaliyetine geçilecektir.
Şimdi soru, ABD'nin neden 2 yıl sonra böyle bir yaklaşım sergilediğidir. Bu durum, ABD'nin Menbiç'te sağladığı imkâna karşılık Türkiye'nin, PYD'nin Fırat'ın doğusunda kalmasına ses çıkarmaması için böyle bir yaklaşımda bulunduğunu göstermektedir.
Ayrıca ABD'nin bu şekildeki davranışını, seçim için Türkiye'deki yönetime bir hediye olarak gören CIA uzmanı bile vardır.