Asıl mesele: Bu cüreti nereden buldular?
Atatürk'e yönelik iğrenç hakaretlere gösterilen tepkilere bakıyorum da meslek hayatımda ve basında ilk defa millî bir konuda, kendisini nöbetçi sayan bizim gibi gazetecilerin anında tavır koymasına ihtiyaç...
Atatürk'e yönelik iğrenç hakaretlere gösterilen tepkilere bakıyorum da meslek hayatımda ve basında ilk defa millî bir konuda, kendisini nöbetçi sayan bizim gibi gazetecilerin anında tavır koymasına ihtiyaç hissedilmediğini görüyorum. Başta Ahmet Hakan, Yılmaz Özdil ve Fatih Altaylı olmak üzere birçok etkili gazeteci, kısa ama öz bir şekilde ne yazılması gerekiyorsa yazdı.
Doğrusu, birkaç gündür, bir yakınımın hayati sağlık sorunlarıyla bizzat ilgilenmek durumunda olduğum için sıcak gündemin her maddesini "yeterince" takip etme imkânım olmadı. Gerçi hakaret edenlerin geçmişini az-çok bildiğim için bunlara cumhuriyet savcılarının müdahale etmesi gerektiğini düşündüm. Bu tür yaratıklara, gazeteci veya fikir adamı yerine koyarak bilgiyle, belgeyle cevap vermek doğru değildir. Anladıkları dilden konuşmak en doğrusudur. Atatürk'le uğraşanlar iflah olmaz zaten!
***