İmamoğlu ve kamu vicdanı!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yeniçağ'ı ziyaretinde tarihi Haydarpaşa gar binasının, eski bir belediye çalışanına nasıl devredildiğini anlatırken, bu tür...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yeniçağ'ı ziyaretinde tarihi Haydarpaşa gar binasının, eski bir belediye çalışanına nasıl devredildiğini anlatırken, bu tür kararları "kamu vicdanı"nın kabul etmediğini, AKP'lilerin de bunu bildikleri için sessiz kaldığını söyledi.
"Kamu vicdanı" kavramı üzerinde durmak lâzım! Konuyla ilgili olarak eski dost Bedretttin Keleştimur'un bir yazısı var. "Toplumun adalet, eşitlik, dürüstlük, gibi değer yargılarını göz önünde bulunduran durum… Toplumun ahlâk havuzu…" tanımlarını verdikten sonra yazısını, "İnsan, her zaman için, 'öznedir.' Bilumum değerlerin, 'odak noktasındadır.' Güçlü bireyler, güçlü bir kamu vicdanı oluştururlar!" diye bitirmiş.
***
Gerçekten her büyük işin başında önce güçlü bir irade ortaya koymak gerekir. O iradeyi başlangıçta sergileyen ve toplumun iradesi haline getiren enerji, herkeste bulunmayabilir. Zaten böyle güçlü irade sahipleri, içinde yaşadıkları topluma liderlik eder.
Türkiye'nin bir "İstiklal Mücadelesi" vermesi de böyle güçlü bir iradenin önce bir kişide sonra çevresinde ve nihayet milletin büyük çoğunluğunda ortaya çıkması ile mümkün olabilmiştir.
Atatürk, bunu başından beri bildiği için, adımlarını hep milletin vicdanına seslenerek attı. Zaferi kazandıktan sonra da "Başarı için pratik ve güvenilir yol, her safhayı vakti geldikçe uygulamaktı. Milletin gelişmesini ve yükselmesini sağlayacak doğru yol buydu. Ben de bu yolda yürüdüm. Ben milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiğim büyük gelişme kabiliyetini, bir millî sır gibi vicdanımda taşıyarak, yavaş yavaş bütün bir topluma uygulatmak mecburiyetinde idim." demiştir.