Önce Apo sonra FETÖ Anayasası!

PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan, 2014'teki yazdığı bir mektupta "devlette üçüncü kişi konumunda olduğunu", Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda görüşülen "Anayasa maddelerinin kırkını kendisinin yazdığını" söylemişti.

Öcalan'ın nevruz mektubu, Diyarbakır'da toplanan halka okunmuştu!

Dolmabahçe Sarayı'nda AKP'li bakanlar ile HDP'li milletvekilleri de yine Abdullah Öcalan'ın yazdığı 10 maddelik metin üzerinde mutabakata varmıştı!

AKP iktidarı Abdullah Öcalan'ı bu havaya sokarak her seçim öncesi "anaların gözyaşlarını" durdurduğunu propaganda ediyor ve karşılığını da alıyordu. O sıralarda halk arasında "Ne olacaksa olsun artık, bu terör bitsin" havası hâkim kılınmıştı. Bu psikolojiye teslim olan kitleler, terörü önlediği varsayımıyla AKP'ye oy veriyordu. Ne zaman ki PKK Güneydoğu'da valiler atamaya başladı, o zaman AKP oy kaybetti de terörle mücadeleye başladılar!

Peki gerçekte AKP'nin bu politikaları nereden kaynaklanıyordu? Neden, bir kitle partisi, bir terör örgütüne bu kadar imkân tanıyordu?

Çünkü AKP ve PKK'yı Oslo'da masaya oturtan güç öyle istiyordu! Hatta, toplantıyı başlatan "Koordinatör Ülke Temsilcisi", "Abdullah Öcalan tarafından üretilen fikirler, parlamentoda yasa çıkaracakları zaman dikkate alınacaktır." diyordu.

***

Türkiye'de bilgisayar sistemlerinin önemli uzmanlarından biri olan Turgay Şık ise yazdığı mektupta önemli hatırlatmalarda bulundu:

* "Eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Mustafa Kemal Özçelik, 'Benim Yargıtay üyeliği yaptığım dönemde Gülen cemaatinin desteklemediği hiç kimse daire başkanı olamazdı.' açıklamasını yaptı.

* HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz da 'Yargıtay'da 2011 ve 2013 döneminde Pensilvanya'nın onaylamadığı hiç kimse daire başkanı olamamış. Bu gerçekler kamuoyunca bilinmiyor.' dedi.

* Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 'Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)' ile ilgili hazırladığı çatı iddianamesinde, 'kozmik ve kripto üyeleri, sempatizanları etkili ve hâlâ önemli makam ve mevkileri işgal altında tutmaktadır' denilmektedir.